Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Mersin Şubesi’nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü arifesinde, toplu sözleşmenin çiğnenmesini ve işten atmalara karşı Tez-Koop-İş Sendikası üyeleri, anti – demokratik uygulamalardan vazgeçilmesi için çağrı yaptı.
Oysa 2022’de yapılan oda seçiminde Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şubesinde, ‘uzlaşma listesiyle seçme gitme’ anlaşmasının son anda adayların çıkması yönetim kurulundaki dengeleri bozdu. Bir önceki seçimlerde başkan adayı olan Doç. Dr. Alkan Alkaya, seçim günü yaşananları “ayak oyunları” olarak niteledi ve 300 imza bularak olağanüstü genel kurul çağrısı yaptı.
Ve tüm engellemelere rağmen demokrasinin galip geldiği EMO Mersin Şubesinde başkanlık koltuğuna Doç. Dr. Alkan Aklaya oturdu.
Olmadı EMO! Olmadı Mersin!
Hele hele 21 Mayıs arifesi bu hiç yakışmadı!
Ancak bugün yaşanan anti-demokratik uygulamalar işte tam olarak bir Türkiye özeti oldu!
Dün kendisi anti-demokratik uygulamalara direnen, mücadele eden yönetim, bugün anti-demokratik olmakla eleştiriliyor!
Üstelik 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü arifesinde sendika tarafından bizzat odanın önünde işçi düşmanı uygulamalardan vazgeçmeye çağrılıyor!
Tam olarak Türkiye’de yaşanabilecek başarılı bir örnek!
Dün mazlum olan bugün zalim!
Dün güçlüye direnen bugün güç sahibi olunca başkalarını eziyor!
Akıl alır gibi değil!...
Koltuğa oturunca mı böyle oluyor, güç zehirlenmesi Türkiye’de havayla, suyla kolayca bulaşabilen bir sağlık sorunu mu bilmem ama çok kolay ve hızlıca ilerleyebilmesi hayret verici!
Hele hele demokrasiye sahip çıkma mücadelesinin en önemli kalelerinden biri olan Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı EMO’nun anıldığı bu anti demokratik uygulamalar sonrası şapkayı bir kez daha önümüze koymak gerekmiyor mu?
Gerçekten adalet mi istiyoruz?
Yoksa adalet sadece bize lazım olduğunda mı sağlanmalı?
Demokratik bir yaşam için mücadele ederken aslında istediğimiz gerçek bir demokrasi mi, yoksa göstermelik mi?
Acı gerçek şu ki; ülkede yaşanan emek ve demokrasi kaosu, içine sürüklendiğimiz bataklık her geçen gün daha çok cepheyi, kişiyi ele geçiriyor…
“O yapıyorsa en de yaparım, savaşta her şey mubahtır, düşman ile onun şartlarında onun anlayacağı dilde hareket ediyorum” anlayışı ile tüm değerler ve ilkeler yok oluyor!