Mahkemeden bu gün çıkacak karar CHP’yi büyük bir ihtimalle “Rubicon’u geçmek veya geçememek” noktasına getirip bırakacak.

    Bu benim görüşüm.

    Konuyu açayım biraz;

    "Rubicon'u geçmek" deyimi, geri dönüşü olmayan noktadan ileri gitmek anlamında kullanılır ve Jül Sezar'ın MÖ 49 yılında Lejyonu ile çok tehlikeli bir nehri geçmesine atıfta bulunur. Nehir, nehir yatağını zaman içerisinde birkaç kez değiştirdiği için Sezar'ın geçtiği orijinal nehrin nerede olduğu söylemek bugün mümkün değildir.

    Özet akademik bilgi özetle bu kadar.

    CHP ile ilgisine gelince oldukça karışık ve sancılı bir döneme girileceği öngörüsü üzerine.

    Bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayabilir CHP adına.

    Bu nedenle kullandım Rubicon’u geçmek deyimini.

    Mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın.

    Kemal Bey’li.

    Veya;

    Kemal Bey’siz.

    Kararın ötelenmesi de buna dahil.

    Kurultay temizdir kararı da.

    Nasılını, niyesini bu gün akşama doğru tüm ülke olarak konuşmaya başlarız deyip devam edeyim.

    Kurumsal durum böyle.

    Peki kaos burada kalır mı?.

    Yoksa şahıslar düzeyinde artarak devam eder mi?.

    Edeceğini düşünüyorum.

    Ağzı olanın konuştuğu.

    Birilerinin dışlandığı.

    Birilerinin birden bire akil adamlığa terfi ettirildiği, ettirilmeye çalışıldığı.

    CHP üzerinden fonlanan deve dişi gazetecilerin dedikodu düzeyindeki sözde kulis haberleri ile partiyi dizayn etmek isteyenlere alenen çalıştığı.

    Belediyelerden mamalı kimi kalem ve mikrofon artıklarının kapısını bekleyip beslendikleri sahiplerinin siyaseten yolunu açma çabaları. 

    Yani;

    Hal böyleyken;

    Parti içerisinde yeni fırtınaların kopacağını, koparılmaya çalışılacağını söylemekte kahinlik sayılmaz.

    Ne demiş halk ozanımız;

    “Bugün çay bulandı yarın durulmaz!..”

    Bugünden sonra kişisel hesaplaşmalarda başlar.

    Akıl devre dışı bırakılır.

    Özgül ağırlık aranmaz.

    Liyakata bakılmaz.

    Birlik.

    Beraberlik lafları havada kalır.

    O’culuk.

    Bu’culuk tavan yapar.

    İkbal kaygısı öncelenir, particilik ötelenir.

    Kim, kimin yanında ne üterim derken partinin canına okunur.

    Birileri kıs kıs güler.

    Velettalin amin diyenler eksik olmaz.

    Demem o ki;

    CHP’nin asıl sınavı şimdi başlıyor.

    Elbette ki sadece CHP’nin olmayacak bu sınav.

    Hepimizi ilgilendiriyor.

    Bu nedenle daha da önemli.

    Rubicon geçilecek mi?.

    Hasarsız.

    Kayıpsız.

    Bekleyip, görelim.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “TARİH SADECE ESKİLERİ ANLATMAZ, YENİLERİ DE YARATIR!..”