Mersin Çevre Platformu adına yazılı bir açıklama paylaşan Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Sibel Ünlü, bilimsel verilerle tehlikenin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Şişecam’a ait Mersin’deki Soda ve Kromsan Fabrikalarının çevreyi kirlettiğini ve alınmayan önlemlerin havaya, suya ve toprağa krom 6 bileşiklerinin yayılmasına neden olduğunu söyleyen Dr. Sibel Ünlü, önlem alınmamasına tepki gösterdi.
Ünlü, “Seyirci kalma hali insanın doğa üzerindeki egemenliğinin yıkıcı boyutunu gösteren örneklerden ve de ilk olarak Max Horkheimer’ın kullanmış olduğu ‘Akıl Tutulması’ kavramının tezahür etmiş farklı hallerinden biridir” tepkisi verdi.
Ayrıca konuyla ilgili Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinin 2007’de yaptığı ‘Mersin Körfezi'nden Örneklenen Yüzey Suyu ve Patella Türlerindeki (Patella caerulea, Patella rustica) Cr, Cd ve Pb Düzeylerinin Belirlenmesi’ başlıklı çalışmasının da 2009’da yayımlandı.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Mersin Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün, ‘Mersin ili 2021 yılı Çevre Durum Raporu’nda kirlilik belgelendi!
Kirliliğin nedeninin Şişecam fabrikaları Soda ve Kromsan olduğu tespit edildi!
Binlerce ton atık için acil önlem alınması gerektiği yetkililerce vurgulandı!
2017’de şiddetli esen rüzgar nedeniyle, Krom-San Fabrikası’na ait krom 6 atıklarının korunduğu brandanın yırtılması sonucunda‘çevreye insan sağlığına zararlı maddelerin yayılıp yayılmadığı ve böylesine olağan dışı durumlar karşısında işletme tarafından yeterli önlemlerin alınıp alınmadığı ile ilgili sorular gündeme geldi.
Aralık 2024 yılında Soda Sanayi ve Kromsan üretim tesisi çevresinde yapılan toprak, su analizlerinde limitin çok üstünde krom saptandı.
Ama nafile!
Nerdeyse çeyrek yüzyıldır konu aralıklarla gündem gelip tehlike yarattığı açıkça görülse de önlem alınmadı!
Alınmıyor da!..
Bu gidişle de alınacak gibi değil!...
Evrim geçirip krom ile yaşamayı öğrenmemiz bekleniyor!..
Dr. Ünlü’nün değdi gibi; “Ne yazık ki bölgemizde yıllardır devam eden bu durum ve seyirci kalma hali insanın doğa üzerindeki egemenliğinin yıkıcı boyutunu gösteren örneklerden ve de de ilk olarak Max Horkheimer’ın kullanmış olduğu ‘Akıl Tutulması’ kavramının tezahür etmiş farklı hallerinden biridir.”