Güzel kardeşim.

    Sayın Beyefendi.

    Duyduk ki.

    Okuduk ki. 

    Memnuniyet oranın artmış.

    Oy oranın yüzde seksenleri aşmış!.

    Tek rakibin merhum Netekim bey kalmış!.

     Üç vakte kadar onu da geride bırakıp yüzde 99.9 oy oranını yakalayacağından hiç kuşkum yok.

    Başarılarının daim olmasını dilerim.

    Emri hak vaki olana kadar da memnuniyet oranının hep aynı seviyede kalmasını yürekten niyaz ederim.

    Netekim;

    Hal böyleyken;

    Memnuniyet rekorunu kırmaya birkaç anketçik kalmışken,

    Şu sineklere de bir el atsanız.

    Az duyarlık gösterseniz.

    Bizleri sazan yerine koymasanız diyorum.

    Normal dünyada sineklerle sazan avlarlar.

    Sizin başında durduğunuz Mersin’de sazan biziz.

    Sinekler avcı.

    Evde.

    Yolda.

    Sokakta.

    Kapımızın önünde.

    Savunmasız.

    Çaresiz.

    Umutsuz.

    Ezik bir haldeyiz.  

    Bu hallere nasıl düştük.

    Nasıl düşürüldük. 

    Kim düşürdü.

    Bizi kim itti, kim ayağımıza çelme taktı.

    Ve;

    Yüzde 83 memnuniyet diyor ya anketçi!.

    Geriye kalan yüzde 17’lik memnuniyetsiz kitle kim?.

     Memnuniyetsiz.

     Memnuniyet testinden bihaber!.

     Neden muhalif.

     Kime muhalif

     Kuşkulu bir durumdur geldiğimiz nokta..

     Nasıl olur böyle bir muhalefet!.

     Olabilir mi?.

     Bizde olabiliyor.

     Yani Mersin’de.

     Gece demeden, gündüz demeden sinek kovalayınca insan gayri ihtiyari, yani istemeden saçmalayabiliyor.

     Demem o ki;

     Be kardeşim,

     Sineklere aşina, üremelerine uygun bir iklimdeki coğrafyamızda sorumlu, etkin, yetkin bir makama getirdi bu halk seni.

     Sorunlarımıza çare ol diye.

     Sineklerde Mersinli için sorun.

     Hem de çok önemli.

     Hadi sineklerin üreme dönemlerine müdahale etmedin.

     İlaç bulamadın.

     Buldun da kullanmayı unuttun.

     Havalanmalarına, üstümüze çöreklenmelerine engel olamadın.

     Aklın havalarda olunca;

     Ziraatçı mantığın gel-gitli hava durumuna, bahar yağmurlarına, kışın yaklaşmasına  endeksli olunca zamanlamayı kaçırdın.

    Daha önceleri yaptığın gibi.

    Yine hata yaptın.

    Hatadan dönme huyu olmayınca neylesin mabut.

    İnat edene de çare olmaz Sultan Mahmut.

    Uzatmayayım;

    Sineklerin yanına farelerde eklendi.

    Yönettiğin şehir sağlık sorunu yaşıyor.

    Sorunu kronikleştirme.

    Verdiğim akıl için yoldaş muamelesi yapmanı istemem ama,

    Bari;

    Çöp konteynerlerini ilaçlat.

    Kanalizasyonlarını dezenfekte et.

    Bir işe yara.

    Netekim;

    Göreceksinki;

    Geriye kalan yüzde 17’de seninle olacaktır.

    Hadi gari.

    Ha gayret!.

    **

    Sevdiğim laflar:

    “ÖVE ÖVE ÖKÜZ ETTİK, BOYNUZUNU DOKUZ ETTİK!..”