11:55   ‘ABD’NIN YENI GÜMRÜK POLITIKASı ÖNEMLI FıRSATLAR SUNUYOR’   11:54   HALK SAĞLıĞıNı TEHLIKEYE ATıYORDU!   09:49   CAN AZERBAYCAN’A FIDANLAR MERSIN’DEN   09:37   AKDENIZ’DEN KUAFÖRLÜK HIZMETI   09:33   JANDARMA KAÇAK SIGARAYA IZIM VERMEDI   09:31   TARSUS’TA MAHALLELERE ŞEFKAT ELI   09:30   TARSUS’TA OTIZMDE FARKıNDALıK SÖYLEŞISI   09:29   TARSUS DARMADAĞıN OLDU   09:25   ÇBK MERSIN ŞAMPIYONLUK ISTIYOR   16:04   CHP’LI SEÇER, AK PARTI BELEDIYECILIĞI ILE SAVUNMA YAPTı   14:20   MERSIN’DE LISESILER ÖĞRETMENLERI IÇIN EYLEM YAPTı   14:18   ‘DEĞIRMENÇAY’DA TAŞOCAĞı ISTEMIYORUZ’   14:06   AKDENIZ’DE KAYYUMUN SATıŞı TBMM’YE TAŞıNDı    14:05   TOROSLAR BELEDIYESINDEN ÇIFTÇIYE DESTEK   13:59   JANDARMADAN ANAMUR’DA OPERASYON   12:49   SEKTÖRÜN ABD’YE IHRACATı YÜZDE 12 ARTTı   12:48   CADDE VE SOKAKLAR YıKANıP TOZ VE KIRDEN ARıNDıRıLDı   11:17   ÇAYıMıZ LEZZETLI SOHBETIMIZ KEYIFLI   11:15   ‘SARAYDAN KıZ KAÇıRMA’ OPERASı YENIDEN SEYIRCI ILE BULUŞUYOR   11:14   SANATSEVERLER EŞSIZ BIR MÜZIKAL DENEYIMLE BULUŞUYOR  
 
   
 
Tepki çeken Çin gezisine Başkan Çakır’dan savunma

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın üyelerine yönelik Çin gezisi eleştiri oklarının hedefi olurken Oda Başkanı Hakan Sefa Çakır’dan, “Mersin büyüyen bir dış ticaret şehri ve bizim her alanda genişlememiz, bunun altyapısını oluşturmalıyız. Yurtdışını bilen insanlarımız olmalı” yanıtı geldi.

 

Tarih : 11 Nisan 2025 Cuma 16:42

Hediye Eroğlu

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

 

“SABAH UYANDIK VE LİMON LOBİSİNİ TOPLADIK”

Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapılıp MTSO’nun proje ve çalışmalarının ele alındığı programda ilk olarak limon yasağının kaldırılmasına dair sürece ilişkin bilgi veren Çakır, “Sabah uyandık saat 8.30’da Pazartesi itibariyle limon ihracatına yasak geliyor ne yapabiliriz diye telefonlar aldık. Aynı gün acil bir organizasyon yaptık. Milletvekillerimizle görüşerek saat 14.00’te bir toplantı organize ettik.

Limonla ilgili paydaşlar kimler? Üretici birlikleri, milletvekilleri, hızlı şekilde Ali Kıratlı’yı davet edebildik. Odalar, Borsalar, Ziraat Odaları, limonla ilgili Silifke, Erdemli, Adana dahil herkesi odamızda topladık.

Toplantıda ortak bir sonuç raporu hazırladık. Bu raporu basınla paylaştık ve ardından bu raporu Ankara’ya gönderdik. Ticaret Bakanımız yurtdışındaydı. Milletvekillerimiz aracılığıyla Ankara’da bir toplantı organize ettik. Ardından tüm Mersin ve Adana vekillerimizle ilgili sektör paydaşlarıyla hep birlikte kalabalık bir grupla Ankara’ya gittik.

Limonun yasaklanmasının çok yanlış olacağını anlattık. Onların da korkusu limonumuz az olması ve geçen yıl yaşadığımız sendromu yaşamak istememeleri. 100 liralara çıkmasın istediklerini söylediler.

 

“FİYATI YÜKSELTMEYECEĞİZ. DEPODA SAKLAMADAN DÜZENLİ PİYASAYA SUNMALARINI SAĞLAYACAĞIZ”

Biz limon üreticileriyle konuşup fiyatı yükseltmeyeceğiz. Depoda saklamadan düzenli piyasaya sunmalarını sağlayacağız dedik. Bu yasak hem ülkeye hem üreticiye zarar verecek dedik. Daha önceki yasakla döviz kazanmak yerine elimizdeki limonu çöpe dökmek zorunda kaldık dedik. Limon fiyatının yükselmeyeceği taahhüdünü verip üreticilerle konuşup çözeceğimizi anlattık ve Bakan da değerli heyeti de duruma sıcak baktı.

Üretici ürünü elinde bekletince fiyatlar yükseliyor. Üreticiyi, ihracatçıyı düşünmek lazım ama tüketiciyi de düşünmek lazım. Onların da ürünü 100 liradan almaması lazım. Bekletip çürütmek yerine limonu taze taze piyasaya sürmek lazım. Arz düzenli olursa limonda bir sıkıntı olmayacak.

Üreticiye de ihracatçıya da tüketiciye de iş düşüyor. Üretici zor şartlar yaşadı. Limonu 4-5-6 liralardan satamayınca depoya koymak zorunda kaldı. Elbette para kazansınlar ama çok yüksek fiyatlarla değil. Bakan da sıcak baktı ve olumlu gelişme oldu.

Burada önemli olan konu Adana, Mersin hadi dediğimizde hemen toplanabiliyoruz. Hep bahsettiğimiz; bir olalım, beraber olalım söylemi hayat buluyor. Birbirimize küs olsak bunlar olmaz. Hadi deyince milletvekillerinden üreticilere hepimiz bir araya gelebiliyoruz” diye konuştu.

 

“BU BİRLİKTELİĞİ HER ZAMAN SAĞLAYACAĞIZ”

Daha sonra bu birlik beraberliğin her alanda oluşturulabilmesine ilişkin talepleri yorumlayan Başkan Çakır, “Elbette sağlayacağız. Valimiz de destek veriyor, vekillerimiz de derneklerimiz de. Daha önce de bu başarıyı görmüştük teşvikte yapılmıştı. Şimdi bu yasakta yaşadık. 1.5 günde yasak kalktı. Bu, gücümüzü gösteriyor. Her konuda yapabiliriz. Bölgemizin menfaati olan bir konuda bu birlikteliği sağladık” dedi.

 

 

“DÜNYA İÇİN TRUMP DOĞRU YOLDA DEĞİL”

Daha sonra uluslar arası piyasalara dair değerlendirmelerde bulunan Hakan Sefa Çakır, “Dünya için Trump doğru yolda değil. Amerika’ya da dünya da zarar veriyor. Tüm ülkelerde şaşkınlık var. Tarife savaşlarında herkes artık global, bütünleşmiş ekonomiler derken, birlikte hareket etme birlikte politika üretmeyi konuşurken Trump tüm bu söylemleri ortadan kaldırdı. Artık herkes kendi düzenini oluşturmaya çalışıyor.

Amerika tüm ülkelere vergi uygulayınca Amerika’ya da vergi uygulanmaya başladı ve alternatif pazarlara bakılmaya başlandı. ABD ağabey olmaktan ziyade kendi küçük gruplarını oluşturmaya başladı. Avrupa belki kendi NATO’sunu oluşturacak. Bu uygulamalar dünyaya kan kaybettirdi. Ülkelerin kendi içinde güçlenmesine sebep verecek ama dünyaya zarar olacak.

 

“GÜVENSİZLİKLER OLUŞTU VE KARTLAR YENİDEN KARILMAYA BAŞLADI. TEDARİK ZİNCİRİNDE KIRILMALAR MEYDANA GELDİ”

Paris İklim Anlaşması’nı kabul etmeyerek dünyanın küresel iklim değişimini önlemesine zarar verdi. Trump bunu niye yaptı? 1 trilyon dolar ticaretten dolayı açık veriyor. Dünyadaki ticaretin yüzde 70’i ABD Dolarıyla yapılıyor. İnsanlar mecbur dolar alıyor. Yüzde 50 Çin’e vergi uygularsan insanlar alternatif pazar ve alternatif para birimi arayacak. Rusya, Çin yeni para birimleriyle piyasa oluşturmaya çalışıyor. Bu da ABD ticaretini olumsuz etkileyecek. Güvensizlikler oluştu ve kartlar yeniden karılmaya başladı. Tedarik zincirinde kırılmalar meydana geldi.

 

“TÜRKİYE İÇİN NASIL BİR AVANTAJ OLABİLİR?”

Türkiye için nasıl bir avantaj olabilir? Biz bu durumları gördük ve Chicago’dan TOBB’un yerleşkesi var. Buradan yetkilileri davet ettik. Nasıl yararlanıp ihracatı artırabiliriz diye üyelerimize anlatacağız. ABD Türkiye’ye yüzde 10 vergi uygulayacak. Bu bizim açımızdan bir avantaj. Çin ciddi otomotiv yedek parça satıyor. Bu vergilerle satamayacak. Türkiye bu alanda güçlü. Süreci doğru yönetip bu pazardan pay almamız lazım.

ABD bu şekilde yaparken aslında kendi kuyusunu kazdığının farkında değil. ABD dolarında güçlenme var. Bu da ABD ihracatını olumsuz etkileyecek. Asya ülkeleri şu anda Hindistan, Vietnam, Çin gibi ülkeler artık ileri gitmeye başladı. Asya yükselen bir Pazar oldu. Dünya o tarafa kaymaya başlayacak.

 

“TÜRKİYE OLARAK ASYA TARAFINA YÖNELMELİYİZ”

 Biz de Türkiye olarak Asya tarafına yönelmeliyiz. Hindistan, Çin önemli pazarlar oldu. Buralara ihracat yapabilecek yeni pazarlar bulacak yapılanmalara gitmeliyiz. Bu pazarlardan avantaj sağlamalıyız.

Trump NATO Üyelerine ben sizi korumak, bu kadar para vermek istemiyorum herkes başının çaresine baksın dedi. Bu sefer savunma sanayine yatırımlar açıldı. AB sanayisinde yükselme başladı. Bütçelerini çevre için, insan sağlığı için ayırırken artık savunma sanayi için açılmaya başladı. Almanya’nın savunma sanayinde bütçe kısıtlaması vardı şimdi sınırsız hale getirdiler. Herkes silahlanmaya başlıyor demek.

Bu da hepimize mutlu yaşadığımız dünyayı zarar getirecek. Radikallerin gelmesi bize olumsuzluk getirecek.

 

“SAVUNMA SANAYİ AB’YE GİRMEMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ”

Türkiye 1974-75’ten sonra savunma sanayine yatırıma başladı. Bizim silahlarımıza destek verilmedi. Kıbrıs’a harekat yapıyoruz diye ambargo başlayınca Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfı aracılığıyla birçok çalışma yapıldı. 2000’lerden sonra da bu çalışmalar büyük ivme kazandı. Şu anda diğer ülkeler bu alanda yatırıma yeni başlarken biz uzun süredir yapıyoruz ve tecrübeliyiz. Bu durum bizim AB’ye girmemiz açısından da önemli. Avrupa’nın savunmayla ilgili yalnız kalması Türkiye’nin de savunma ve askeri güç avantajı nedeniyle Türkiye ile ilişkilerine sıcak bakmaya başlamasını getirdi. Bizim de bu konuda hazır olmamız lazım. Aslında bu durum bize, AB’ye girmemiz ebir avantaj sağlar. Bu fırsatları iyi değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

 

“MERSİN EKONOMİSİNİN ÇOK ÇEŞİTLİ OLMASI BÜYÜK AVANTAJ”

Mersin’in sanayi, turizm, tarım, lojistik kenti olduğunun altını çizen Başkan Çakır, “Şu anda lojistikte Türkiye’de en önemli sıralardayız. Tarımda iyiyiz bakir bir turizmimiz var. Antalya gibi olmadık diyoruz ama modern bir turizmi devam ettirecek durumdayız.

Katmadeğeri yüksek bir sanayiye doğru gidiyoruz. Mersin ekonomisinin çok çeşitli olması büyük avantaj. Spor turizmi de var. Antep’i bir turizm, tarım kenti olarak göremiyorsunuz, lojistik olarak göremiyorsunuz. Bizde her şeyi konuşabiliyoruz. Antalya’da sadece turizm var. Oralarda yumurtalar tek sepette duruyor. Bir kriz olursa sıkıntı oluyor biz daha katma değerli bir alandayız.

 

“MERSİN İHRACATI 10 MİLYAR DOLARI AŞTI”

Mersin ihracatı 10 milyar doları aştı ve Türkiye’de ilk 7 ili arasında. Biz dış ticaret kentiyiz. Limanımızla, havalimanımızla TIR filomuzla, üretimimizle sanayimizle, tarım ve turizmimizle uçakları da TIR’ları da dolduracağız. Büyük avantajımız var. Dış ticareti iyi yönde kullanmalıyız.

Seferlerimiz çok artacak değişik destinasyonlara çalışıyoruz. Direkt seferler için. Adana ile birlikte çalışıyoruz seferler artınca turizm, ticaret sanayi her alanda olumlu yansıyacak.

 

“MERSİN BÜYÜYEN BİR DIŞ TİCARET ŞEHRİ VE BİZİM HER ALANDA GENİŞLEMEMİZ, BUNUN ALTYAPISINI OLUŞTURMALIYIZ”

Mersin büyüyen bir dış ticaret şehri ve bizim her alanda genişlememiz, bunun altyapısını oluşturmalıyız. Yabancı dil bilen insanlarımız olmalı. Yurtdışını bilen insanlarımız olmalı. Neden yurtdışına gidiyorsun ticaret odası diyorlar. Keşke daha çok gitsek hiç gitmeyenleri yurtdışına götürmemiz lazım.

Örneğin Çin için pilot bir çalışma yaptık. Çin’le ticaret yapan iş insanlarını fuara götürüyoruz. Yüzde 50 Ticaret Bakanlığı destek veriyor. Meclis üyelerimize yüzde 50 de biz veriyoruz. İlk kez olan bir şey. Bundan sonra ticaret heyetlerini artıracağız. Sadece meclis üyeleri değil isteyenleri alabileceğiz sayıyı artırabileceğimiz bir çalışma olacak. Bakanlık desteğiyle olacak.

Neden yurtdışına gidiliyor? Odanın parası harcanıyor deniyor. Hiçbir meclis ve komite üyemizin yemeğe de 1000 dolarlık yurtdışı desteğine de ihtiyacı yok. Herkes kendi imkanıyla gidebilir ama kalabalık grup gidince hem kendi içlerinde organize olabiliyorlar hem yeni projeler çıkıyor hem de orada daha etkili sonuçlar alınıyor.

Hannover fuarına katılmıştık. Makine ile ilgili olmayan, akaryakıt sektöründe çalışan bir meclis üyemizi götürmüştük. Oradaki yeni enerji sistemlerini anlattılar. Hidrojen sistemini anlattılar. Akaryakıt üzerine çalışan bu arkadaş dönünce hidrojen tesisi kurdu. Bununla ilgili çok sonuç var. Bizim gezmemiz daha çok seyahat etmemiz lazım. Bu seyahatleri gezme olarak görmemeli orada projeler yapıp sektörümüze kazandırmalıyız” ifadelerini kullandı.

 

“ANA NOKTAMIZ RUSYA OLMALI”

Son olarak fuar için Moskova’ya gittiklerini ve çok güzel bağlantılar yaptıklarını da aktaran Hakan Sefa Çakır, “Ana noktamız Rusya olmalı. Oradan direkt uçuşlarla buraya misafir getirmemiz lazım. İhracatçı Birliği’nin bir organizasyonunda Kanada’da yaş meyve sebze fuarına gidiliyor diğer bir grup inşaat fuarında. Dünyaya açılmalıyız. Size biraz da Mısır’ı anlatayım. Kendi işimle ilgili gitmiştim. Mısır’da TOBB Başkanımızın dengi Başkan El Vekil’i ziyaret etmiştik. Sektörümüzde, Mısır nereye gidiyor. Tekstil sektöründe oraya kayma var. Yerinde görmek istedik. Fabrikaları ziyaret ettik. Mısır 110 milyon nüfuslu bir ülke. En büyük gücü Tanzanya’dan başlayan 6650 km uzunluğundaki Nil Nehri. Dünyada kuramayacak iki nehir Nil ve Fırat. Toprakları çok verimli ve suyu bol. Buradaki insanlar 3 dolara çalışıyor. 100-120 lira. Bizim burada 1000-1500 lira arasında çalışıyorlar. Buradan kaybımız var. İkincisi suyla ilgili avantajları var ve büyük arazileri var.

 

“BÜYÜK BİR ÇIĞ GELİYOR, NARENCİYEDE ALTERNATİF ÜRÜNLERE GEÇMELİYİZ”

Türkiye’de tekstilde bizim çalışan maliyetleri nedeniyle ciddi işçi kaybımız başladı. Mısır’a, Fas’a Tunus’a yönlenmeler başladı. Katma değeri yüksek ürünlere gitmemiz lazım. Fason üretmek yerine markalaşmalıyız. Tekstil ihracatları da yaş meyve sebze ihracatları da bizden çok daha fazla artıyor. Büyük bir çığ geliyor. Narenciyeye alternatif ürünlere geçmeliyiz.

İkilim değişiyor rakipler hızlı gidiyor bizim vakit kaybetmeden yeni altyapılar oluşturmamız gerekiyor. Mısır’ın ucuz işçiliğiyle nasıl rekabet edeceğimizi çalışmamız lazım. 10 yıl önce iklim değişiyor diyerek toplantılar yaptık ama ancak yumurta kapıya gelince biz ne yapacağız diyoruz. Üretmeliyiz ama doğru ve planlı üretmeliyiz.

İhracatımızın yüzde 50’den fazlasını Avrupa’ya yapıyoruz. Mersin olarak ihracatımızın yüzde 42’sini de Asya’ya yapıyoruz. AB ihracatta dijital ve yeşil dönüşüm istiyor. OSB’lerle birlikte 2o25’i yeşil dönüşüm yılı, sanayi yılı ilan ettik. Topumuzla tüfeğimizle birlikte sahadayız. Üniversitelerle bir araya gelip danışman havuzu oluşturduk firmalara yönlendirme yapıp tüm bölgeye yayacağız. Ciddi eğitimler veriyoruz bu alanda. Bu da Odamızın ana projelerinden. Yeşil dönüşümü sağlamalıyız ki Avrupa’ya ihracat yapalım.

 

“MERSİN’DE HER ALANDA HIZLI BİR İVME OLACAK”

Mısır’ın en büyük sıkıntısı doğru altyapı yatırımı yok. Sanayiye yatırım yapacağına AVM’lere binalara yatırım yapmışlar. Halk çok fakir nüfusu çok yüksek. Nil Nehri kenarlarına çok güzel oteller var. Büyük zincir oteller en güzel yerleri almışlar. Yarın Mersin’de de hızlı bir ivme olacak. Sadece turizm değil her alanda. Büyükler gelip de bizim en güzel yerlerimize konuşlanıp paraları onların kazanmaması lazım. Yerellerin burada güçlenip beraber olup ayrışarak değil bir olarak tesisleri birlikte çalıştırmamız lazım.

En son 20 kişi ile ciddi bir turizm sermaye grubu oluşturuldu. 2 bin yataklı tesis yapılıyor. Altyapısı oluştu. Yer alındı. Bizim birlikte olmamız için yemek de yememiz lazım, seyahat de etmemiz lazım. Dostlukların artması şehir için önemli. Daha çok proje yapmalıyız” dedi.

 

GÜNDEM SİYASET DEĞİL EKONOMİ OLMALI”

Türkiye’deki siyasi gerilimle ilgili de konuşan MTSO Başkanı Çakır, “Zorlu bir süreçten geçiyoruz dedik. Herkes acı reçeteyi içecek dedik. 2 yıldır onun mücadelesini veriyoruz doğru bir politika ve sistemle gidiyordu. Destekliyorduk. Hepimiz bu fedakarlığı yapacağız dedik. Acı reçete sonrası ışık görüyoruz demiştik. Gündemimiz siyaset değil ekonomi olmalı. Son yaşananlar dengeyi bozdu faizler bozuldu döviz dengesi bozuldu.

Bizim yüzde 95’ten fazlamız KOBİ. Çoğunun öz kaynağı yok. Herkesin kredilerle döndüğü bir dönemdeyiz. Sanayicimizin, turizmcimizin krediye ulaşması lazım. Ulaşamazlarsa onları kaybedersek geri dönüşü yok.

 

“KOBİ DESTEKLENMELİ DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ OLMALI”

Pandemide tedarik zincirinin kırılmasıyla ciddi avantaj sağladık. Sanayicimizin üretim kapasitesi arttı. Krediye ulaşamayınca sanayici duramaz zararına da olsa iş yapmaya devam etmek durumunda kalıyor. Sanayicimizi, iş insanlarımızı, turizmcimizi, tarımcımızı, KOBİ’lerimizi desteklemek zorundayız. Düşük faizli kredi olmalı.

İş dünyasının toplumun fedakarlığı boşa harcanmamalı. Ciddi bir fedakarlıktan geçtik. Bu boşa harcanmamalı. Enflasyon 3 yılda yüzde 300’lerde oldu. Dövizin artışı yüzde 160 oldu. Burada ihracatçımız, turizmcimiz ve dövizle iş yapan herkese ciddi zarar oldu. Girdiler yüzde 300 artarken satışı yüzde 160 attı. Üreticimizi, ihracatçımızı kaybediyoruz. Yanlış politikalarla siyaset yapılması doğru değil. Ülke olarak artık ekonomi konuşmalıyız” dedi.






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA