17:18   CHP ŞOV YAPTı, DEM ORALı OLMADı OLAN ADANALıOĞLU’NA OLDU!   17:17   TOROSLAR 18 UYGULAMASıNA ÇÖZÜM ARıYOR!   17:16   SAĞLıKTA ŞIDDET DURMUYOR!   17:16   AILE HEKIMLERINDEN HASTANE ÖNÜNDE EYLEM   17:15   AKDENIZ’DEN, YıLMAZ GÜNEY GENÇLIK MERKEZI TEPKISI   17:14   TARSUS BELEDIYESI’NE CHP’DEN TALIMAT Mı VAR?   16:50   TÜBİTAK’TAN MERSIN’E DESTEKLERDEN DAHA ÇOK YARARLANMA ÇAĞRıSı   16:49   MERSIN’IN ÖZEL SPORCULARı GÖĞSÜMÜZÜ KABARTTı    16:47   MERSIN’IN KUPA SERÜVENI BAŞLAMADAN BITTI   16:46   ‘DENETIMLER DÜZENLI SÜRECEK’   13:14   ‘BIRLIKTE GÜÇLÜYÜZ’ SLOGANı TOROSLAR’DA HAYAT BULDU    13:11   ‘ENGELLI BIREYLERIMIZIN SORUNLARıNı ÇÖZMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR’   12:36   TARSUS BELEDIYESI, ÖZEL GEREKSINIMLI BIREYLERIN YANıNDA   10:49   ÖĞRENCILERLE ‘LOJISTIK’ SÖYLEŞISI GERÇEKLEŞTIRILDI   10:48   AKOB UNUTULMAZ BIR ETKINLIK GERÇEKLEŞTIRDI   09:29   AKDENIZ IHRACATTA AÇıLMAYA DEVAM EDIYOR   17:08   MERSIN’DE DOĞALGAZ TALEBI ARTıYOR!   17:07   NIKAH SALONUNDA KADıNA ŞIDDET KONUŞULDU!   17:06   ‘ENGELSIZ BIR DÜNYA IÇIN TOPLUMSAL DAYANıŞMAYı ARTıRMALıYıZ’   17:04   MAAŞ-TAZMINAT ALACAKLARı TARSUS’U GERMEYE DEVAM EDIYOR  
 
   
 
Aile hekimlerinden hastane önünde eylem

İş bırakmanın 3’üncü gününde; Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Toros Devlet Hastanesi önünden; “Sağlık sistemini; halkla hekimleri ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren, performansa dayalı ödeme ve taşeronlaşma ile sağlığı piyasalaştıran, bilimsel yaklaşımdan uzak kanun ve yönetmelikler ile düzeltemezsiniz” diye seslendi.

 

Tarih : 4 Aralık 2024 Çarşamba 17:16

YUSUFCAN GÜDÜK

 

Sağlık çalışanlarının yeni yönetmeliğe karşı başlattıkları 2-6 aralık tarihleri arasını kapsayan 5 günlük iş bırakma eylemi devam ediyor. Eylemin 3’üncü günündü Mersin Sağlık Örgütleri Platformunun paydaşlarından Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD), sahaya indi. Toros Devlet Hastanesi önünde basın aç ıklaması yapan MASÇAD Başkanı Serap Karatüzün, iktidara seslendi.

 

“SAĞLIK BAKANINA SORUYORUZ: HALKIN SAĞLIĞINI KORUMAK VE GELİŞTİRMEK İSTİYOR MUSUNUZ?”

“Sağlık Bakanına soruyoruz: Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz?” diyen Başkan Karatüzün, “Hekimlerin,ebe hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Sağlık Bakanı göreve geldiği günden beri birinci basamağı güçlendirerek koruyucu sağlık hizmetlerini geliştireceğini, sağlık emekçilerinin tükenmişliğini gördüğünü ve sorunlarını çözeceğini söylemektedir. Ancak lafla peynir gemisi yürümemektedir.

 

“BAKAN NE SÖYLÜYORSA TERSİNİ YAPMAKTA. NE YAPIYORSA TERSİNİ SÖYLEMEKTE”

Bakan ne söylüyorsa tersini yapmakta. Ne yapıyorsa tersini söylemektedir. Sağlık alanında sayısız sorun yaşanırken, sağlıkta ticari çeteler eliyle yeni doğan bebeklerin hayati pahasına milletin parası SGK üzerinden hortumlanırken, hekimlere sağlık çalışanlarına her gün sayısız hakaretler edilip fiziksel şiddet uygulanırken, birinci basamakta aşı temininde dahi sorunlar yaşanırken, hastalar hastanelerde  randevu bulamaz sağlık hizmetine ulaşamazken, diğer yanda ağır iş yükü altında  günde 70-80 hasta bakmak zorunda kalan hekimler, sağlık çalışanları ebe ve hemşireler tükenmişlik içindeyken, ay sonunu nasıl getireceğini, çocuğunu nasıl okutacağını düşünürken, deprem bölgesinde konteynerlerde birinci basamak sağlık hizmetleri verilmeye çalışılırken bakanlık ne yapmaktadır? Bu sorunların hiçbirini çözmediği gibi daha da derinleştirecek yönetmelikler, kanunlar çıkarmaktadır” dedi.

 

‘HALKI TEDAVİ ETMENE GEREK YOK 5 YILDIZ ALSAN YETER’

Dr. Serap Karatüzün, bakanlık yetkililerinin her fırsatta aksini iddia etse de 1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin halkın sağlığını, hekimlerin ebe hemşire ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana daha da kötüye götürecek uygulamalar içerdiğini söyledi.

“Görevi halkımıza bilimsel tedaviler uygulamak olan aile hekimlerine ‘halkı tedavi etmene gerek yok 5 yıldız alsan yeter’ deniliyor” diyen MASÇAD Başkanı Karatüzün, “Hekimin tedavi bağımsızlığına müdahale edilerek uygun gördüğü ilaçları reçete  etmesi engelleniyor. Entegre sağlık merkezlerinde her gün mesai yapan aile hekimleri ebe hemşireleri ayda en az 5 nöbet tutmaya zorlanıyor. Kronik hastalık takibini önemsiyoruz denilerek kime hizmet ettiği bilinmeyen HYP sistemine veri girilmesi şart koşulup  kabul etmeyenler sözleşme feshi ile tehdit ediliyor.

 

YÖNETMELİK; HEKİMLERLE HASTALARI KARŞI KARŞIYA GETİREREK ŞİDDETE ZEMİN HAZIRLAMAKTA”

Maalesef bu yönetmelik; Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Aile sağlığı merkezlerinin sayısının, donanımlarının, ekiplerinin artırılarak güçlendirilmesi için bir düzenleme içermemektedir. Hastalara ve koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevklerini sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir. Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir. Hekimlerin ebe hemşire ve  sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır.

 

“YÖNETMELİĞİN UYGULANABİLİR OLMADIĞINI ANLATTIK”

Bizler her gün halkımıza sağlık hizmeti sunmak için emek veren sağlık çalışanlarının örgütleri olarak daha yürürlüğe girmeden önce bu yönetmeliğin uygulanabilir olmadığını, birinci basamak sağlık hizmeti sunumuna vereceği hasarı hemen her kademeden bakanlık yetkililerine iletmiş ve 5 temel talebimizi kendilerine ve kamuoyuna açıklamıştık. Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilinceye kadar uyarı niteliği taşıyan üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik. Umudumuz bakanlık yetkililerinin bu uyarıları dikkate alarak halkın sağlığı ve bizlerin çalışma koşullarını iyileştirmek için yönetmeliği geri çekmesi ve gerekli düzenlemeleri yapmasıydı. Maalesef bakanlık bunu yapmak yerine hekimlerle hastaları karşı karşıya getiren, bazı hizmetleri ücretli yapan, halk sağlığını tehdit eden uygulamalara kapı açan, halkın cebinden daha çok para çıkmasına neden olacak maddeler içeren torba kanun teklifini TBMM'ne sundu.

 

“KORUYUCU TIP UYGULAMALARI YAYGINLAŞTIRILMALI”

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tip (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirilebilecektir demektedir. Bakanlık halkın sağlığını önemsiyorsa birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılmasını sağlamalıdır, GETAT uygulamalarının değil.

 

ÜCRETSİZ RAPORLAR ÜCRETLİ HALE GETİRİLİYOR

Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Teklifi savunan milletvekillerinin komisyon görüşmelerindeki ifadesiyle ‘Paralı olunca vatandaş talep etmez’ diye düşünülmektedir. Oysa tersine ‘parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın’ diyen hastalarla karşı karşıya geleceğimizi, zaten önleyemediğiniz sağlıkta şiddeti daha da körükleyeceği apaçık ortadadır.

Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payI ödemek istiyorsa 2. ve 3.basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği yukarıda belirttiğimiz gibi 2. 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini,gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir.

 

“SAĞLIK ALANINDA DÜZENLEME ADI ALTINDA TAHRİBAT DEVAM ETMEKTE”

Bakanlığın ‘tersini yapma’ faaliyeti bunlarla da sınırlı kalmamıştır. Daha dün Resmi Gazete'de bazı yönetmelikler yayımlanmıştır. Hastane Koordinasyon Kurulu Yönetmeliği, Homeopatik Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına dair yönetmelik ve benzeri yönetmeliklerle sağlık alanında düzenleme adı altında tahribat devam etmektedir.

Bakanlığa soruyoruz; madem halkın sağlığını ve sağlık emekçilerinin iyiliğini düşünüyorsunuz, bu kadar kanun teklifi ve yönetmelikler içinde neden yeni doğanların ticari çeteler elinde ölmesini engelleyecek düzenlemeler, örneğin SGK'nın özel hastanelerden hizmet almasını durduran düzenlemeler yapmıyorsunuz?

Neden deprem bölgesinde gebelerin, küçük çocukların kötü beslenme kaynaklı gelişme geriliğini önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden 21. yüzyılda boğmacadan bebeklerin öldüğü bu ülkede aşılamayı geliştirecek düzenlemeler yapmıyorsunuz? Neden sağlıkta şiddeti önleyecek düzenlemeler yapmıyorsunuz?

 

“SAĞLIĞI PİYASALAŞTIRAN, BİLİMSEL YAKLAŞIMDAN UZAK KANUN VE YÖNETMELİKLER İLE DÜZELTEMEZSİNİZ”

Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini; halkla hekimleri ve sağlık çalışanlarını karşı karşıya getiren, performansa dayalı ödeme ve taşeronlaşma ile sağlığı piyasalaştıran, bilimsel yaklaşımdan uzak kanun ve yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Alanın öznesi olan bizlerin, sağlık emek meslek örgütlerinin görüşlerini ve önerilerini dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz 5 talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir.

 

İŞTE TALEPLER

Bunları sürekli olarak hatırlatmaya devam edeceğiz: Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri binaları kamu tarafından sağlanmalıdır.

Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır.Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilmeli Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

Aile Hekimliği'nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe,teknisyen görevlendirilmelidir, Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Aile Sağlığı çalışanlarına ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki

sorumluluklarına göre düzenlenmeli, Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.

Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

 

ŞİDDETİN ÖNLENMESİ SAĞLANMALI

Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

Sağlık emek meslek örgütleri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanıyor ve bu hafta boyunca iş bırakıyoruz. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz. Taleplerimiz sadece kendi haklarımız için değil halkımızın eşit, ücretsiz, erişilebilir ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti almasını sağlamak için önemlidir. Bu nedenle eylemlerimize halkımızın da desteğini bekliyoruz. Taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz” şeklinde konuştu.






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA