“Neresinden tutsak elimizde kalıyor” deriz ya hani.
Adeta Mersin için söylenmiş bir laf.
Altından, üstünden, yanından, yöresinden, sağından, solundan tırtıklayıp, parçalamadığımız yok etmediğimiz, değersizleştirmediğimiz bir karışı yok bu toprakların.
Yerin altı, suyun gözü, ağacın gölgesi, denizin mavisi, koyu, kumu, balığı, ırmağın suyu, taşı, çakılı, neredeyse havanın bulutu.
Altını üstüne getiriyorlar, hallaç pamuğu gibi atıyorlar cennet coğrafyanın.
Yazmaktan bıktım elli yıldır.
Tek tek yazmaya kalksam gazetenin sayfaları yetmez.
Yazsam çare olmuyor, üzüldüğümle kalıyorum.
Yazmasam yüreğim daralıyor.
Anamur’daki Anemurium antik kentinde yaşananlar konunun son örneği.
Anamur yıllardır delik deşik ediliyor.
Taş, mermer, maden ocakları, kıyı işgalleri yedi bitirdi bu cenneti.
Anamur Kalesi’nin tarihi topunu çalarak başladılar.
Restorasyon yapıyoruz dediler, surlarına pimapen pencere taktılar.
Akdeniz Foklarını kaçırıp, CarettaCarettaların yüzbinlerce yıllık üreme alanı sahillerini yok ettiler.
Dragon çayını arasanız bulamazsınız bugün.
Antik kent Anemurium’da ellerinden kurtulamamış.
Beton temel döküp üzerine bina çıkmışlar arsızca.
Sosyal donatı yutturmacası altında.
Arkeolog gözetiminde.
Resmi Kazı yapılıyor algısıyla.
Tepkiler üzerine binayı yıkmışlar jet hızıyla.
Ama temel duruyor.
Tepkiler dinsin diye bekliyorlardır.
Ortalık sakinleşsin o temelin üzerine gökdelen diker bu arsızlar.
İddialar can sıkıcı boyutta.
Kazıların yasa sınırlarını geçtiğinden, restore edilen alanlarda yasal normlara uyulmadığından, donatı alanlarının amacı dışında kullanılacağından tutunda, bulunan değerli eserlerin akıbetinin bilinmediğine kadar dedikodular dolaşıyor Anamur’da.
Denetimsizlikten söz ediliyor.
Müze bu işin neresinde gibi sorular soruluyor.
Elde edilen tarihi bulguların ne olduğu, envanterinin tutulup tutulmadığı merak ediliyor.
Yetkililerin konuyla ilgili olarak detaylı açıklamasına ve kamuoyunu bilgilendirmesine ihtiyaç var anladığımız kadarıyla.
Konu hassas.
Anamur’da neler oluyor sorusu cevap bekliyor.
**
Sevdiğim Laflar:
“ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ!...”