İngilizce bir ifade vardır:

    Durumu anlatabilmek adına "gerçek olmak için çok güzel!” derler.

    Bu ifadeyi Sayın Vahap Seçer’in başında durduğu belediye için söylememiz taşı gediğine koymak gibi olur.

    Yani;

    Beyefendi’nin belediyesinde her şey o kadar güzel, o kadar yolunda gidiyor ki, muhteremin meclis toplantılarına katılmasına bile gerek kalmıyor.

    Ayağına taş değmesin.

    Nazarlara gelmesin.

    İmrenmemek, takdir etmemek mümkün değil.

    Ben değil;

    Memnuniyetmetre öyle söylüyor.

    Muhalefetin dediğinin ne önemi var.

    Aykırı gazetecilerin eleştirilerinin ne anlamı var.

    Memnuniyetmetre yüzde 60’a takılı kalmış gibi tıkır tıkır çalışıyor.

    Daha ne olsun!.

    Eskiler “bundan iyisi Şamda kayısı” derlerdi, böyle mutlu, mesut, tıkırında giden  durumlar için.

    Bazı kaynaklarsa bu sözün aslının “Şamdak Ayısı” olduğunu iddia ederler.

    Farketmez;

    "Bundan iyisi Şamdak Ayısı" deyimi, o kaynaklarda da çok güzel veya mükemmel bir şey anlamında kullanılıyor.

    Sayın ki, bizim hallerimiz için söylenmiştir.

    Demem o ki;

    İşten çıkarılanların alacakları hala ödenmemiş.

    Belediye kiralarda sürünüyormuş.

    Kira ödemeleri kaç liraya dayanmış bilinmiyormuş.

    Hatırlı kişilerin “atıl” mülkleri “ekonomiye kazandırma” dümeniyle “ayağa kaldırılıp” kamu kesesinden ihya ediliyormuş.

    Alt yapı yokmuş.

    Alt yapı diyenlere sabah çorbası ikram edilirken;.

    Üst yapı diyenlerin ayağına beleşyemek hizmeti veriliyormuş.

    Yardım kolileri ile lüks araç sahipleri arasında nasıl bir bağ varmış.

    Hep eleştirilen karşının sadaka belediyeciliği ile Bizim Beyefendi’nin sosyal belediyeciliği arasında sadece söylem farkı varmış.

    Hiçbir iş zamanında bitirilemiyormuş.

    Beyefendi’nin su idaresinden 0.30 m3 su kullananlara gelen ödemeler bile akıl almaz rakamlara ulaşıyormuş.

    Bütçe gelirleri azalırken;

    Mersinli’nin mülkleriharaç mezat elden çıkarılıyormuş.

    Yani;

    Elde var;

    Mış, miş, muş!.

    Hal böyleyken;

     Denetim raporunun faaliyet raporu kılığında meclisten geçirildiği gibi tezviratlarındeğeri yoktur.

    Tersinden bakalım mesela;

    Metro’nun metresine sahip çıkamayıp, kaf dağının ardına kaçırmak az şeymidir sorarım.

    Dağın ne zaman yanıp, bitip, kül olacağı belirsizmiş.

    Öte yandan;

   Belediye meclisinin “imar çıkarma daire başkanlığı” gibi kullanıldığı iddiaları ise yeni bir tezvirat değil.

    Düzen değişti üretim arttı.

    “Az tavuk az yumurta, çok tavuk çok yumurta” sistemine geçildi.

    Her zaman geçerli ve verimli bir sistemdir.

    Kümes hiç boş kalmaz.

    Yumurtaları sayamazsınız.

    Bence bu gidiş gayet iyi.

    Tezvirat yapıp insicamı bozmaya çalışanlara kulak asmayın.

    Memnuniyet ölçer orada.

    Sorsunlar.

    Cevaplarını alsınlar.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “AĞAÇ YIKILINCA ORTADA MAYMUN KALMAZ!..”

    (Çin atasözü)