17:11   TOROSLAR’DA 41 KÖYÜN KADERI YINE DEĞIŞIYOR!   17:10   MUT’TAKI BIR FIRMANıN ÜRETIMINDE NATAMISIN TESPIT EDILDI   17:10   KADıNLAR: ‘ÖFKELIYIZ, ISYANDAYıZ’   17:09   MERSIN MARINA’DA CANLı RESIM PERFORMANSı   17:09   AKKUYU NÜKLEER’DE BIR AŞAMA DAHA GERIDE KALDı   17:08   TOROSLAR’DA DIP KÖŞE TEMIZLIK DEVAM EDIYOR   17:06   SILIFKE TAM GAZ YOLA DEVAM   21:48   MERSIN’DEN SAĞLıK IÇIN YÜRÜYÜŞ   21:45   MSK EKIBI, YUKATEL’I 75-65 MAĞLUP ETTI   21:45   TARSUSLU PERILER EVINDE EMLAK KONUT’A YENILDI   21:44   TARSUS’TA 3.KLEOPATRA BISIKLET FESTIVALI COŞKUSU YAŞANDı   16:33   AYDıNCıK’TAN BALıK ÇIFTLIKLERINE KARŞı GÜÇ BIRLIĞI   16:33   KORUCUK KÖYÜNDE MERMER OCAĞıNA GEÇIT YOK!   16:33   CHP’LI ŞEVKIN’DEN BAKAN URALOĞLU’NA ŞAKIRPAŞA TEPKISI   16:32   HAVALIMANıNA YENI IÇ HAT SEFERLERI GELIYOR   16:32   ANAMUR’DAN KıBRıS’A 12 AY YÜK VE YOLCU TAŞıMACıLıĞı   16:31   EVCI MAHALLESININ YOLLARı SOĞUK ASFALTLA KAPLANıYOR   16:31   ‘LISELI GENÇLER, KENDI ÜRETTIKLERI DETERJAN MALZEMELERIYLE PARK TEMIZLIĞI YAPTı’   16:30   ‘MUHTEŞEM GATSBY’ BALESI IZLEYICIYLE BULUŞACAK   16:30   İLAÇLARı USULSÜZ SATAN 19 ŞÜPHELI YAKALANDı  
 
   
 
EMEP’Lİ KADINLARDAN HALK İTTİFAKI ÇAĞRISI

Emek Partili kadınlar ‘eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşamı birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak’ başlığıyla yaptıkları basın açıklamasında halk ittifakı çağrısı yaptı.

 

Tarih : 6 Şubat 2022 Pazar 14:32

Haber Merkezi

 

Mersin’de Emepli kadınlar il binasında düzenledikleri basın açıklamasında derinleşen ekonomik krize tepki göstererek halk ittifakının önemine dikkat çekti. “Krize, şiddete ve eşitsizliğe karşı gücümüz birliğimizdir” pankartının açıldığı basın açıklamasını okuyan il yönetim kurulu üyesi Derman Tarancı, “Ekonomik krizle birleşen pandemi koşullarının emekçiler üzerindeki yıkıcı etkisi artarak sürüyor. Artan yoksulluk bir avuç sermayedarın dışında kalan tüm halk kesimlerinin çalışma ve yaşam koşullarını her gün ağırlaştırıyor, kadınlar ve çocuklar bu sonuçları çok daha ağır yaşıyor” dedi.

Ağır ekonomik sorunların üstüne, kur dalgalanmaları ve  peşi sıra gelen zamların alım gücünü düşürdüğünü ifade eden Tarancı, “Yoksulluğun, işsizliğin, enflasyonun bu kadar arttığı, güvencesizliğin, gelecek kaygısının tüm toplumu sardığı bu koşullarda toplumsal şiddet arttığı gibi kadına yönelik şiddet de vahşileşiyor. Kadınlar hakları ve hayatları arasına sıkıştırılmak isteniyor. Siyasal alanda da iktidarın baskılarının, yasakların arttığı, kutuplaşma siyasetinin toplumsal ilişkileri derinden zedelediği, kadınların kazanılmış haklarının tek adam yönetiminin ihtiyaçlarına göre gasp edildiği bir dönemdeyiz. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, nafaka hakkı dahil pek çok hakkın yok edilmesinin hedeflenmesi, çocuk evlilikleri teşvik ve meşrulaştırma politikaları kadınların içinde bulunduğu cendereyi daha da sıkıştırıyor” şeklinde konuştu.

 

“BÖYLE GİTMEZ! DEĞİŞTİREBİLİRİZ”

Karartılan geleceğin aydınlatılması için birleşmenin ve halk ittifakında bir araya gelmenin tek çözüm olduğunu anlatan Tarancı, “Sendikal haklardan, örgütlenme ve siyaset hakkına, basın ifade, toplantı, gösteri, yürüyüş hakkına kadar pek çok demokratik hak ve siyasi özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratikleşme süreci acil bir ihtiyaç. Kürt sorunun eşit haklarla çözüldüğü, inanç özgürlüklerini esas alan laik bir düzen, eğitimden sağlığa, istihdama pek çok kamu hizmetinin yeniden düzenlendiği bir yapılanma şart ve bu mümkün!” ifadelerini kullandı.

 

“KADINLARIN EŞİTLİK HAKLARINI GARANTİ ALTINA ALACAK BİR YÖNETİM MÜMKÜN!”

Kadına yönelik şiddetin münferit değil politik olduğunu savunan Tarancı şöyle devam etti: “Şiddete karşı mücadelede sığınaklardan başvuru merkezlerine kadar, yerel yönetimleri de kapsayan pek çok idari düzenleme şart. Bu yetmez, yasalarda yer alan cezaların uygulanması için bile kadınların ayrıca mücadele etmesi gerekiyor bugün. Bu durum değişmeli. Şiddeti, nefret suçlarını teşvik eden her eylem ve söylemin suç sayılacağı hukuk sistemi oluşturulmalı. Salgın koşullarında daha da artan kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için gerekli önlemlerin hızla alınması ve yasal düzenlemelerin yapılması, cinsel yönelim ayrımcılığına, nefret söylemine ve baskılara son verilmesi gerekiyor. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması, salgın koşullarında ağırlaşan çocuk ve yaşlı bakımının kadınların sırtında bir yük olmaktan çıkarılması için somut adımlar atılması, semtlerde  ve işyerlerinde ücretsiz, nitelikli ve yaygın çocuk bakım yuvaları, kreşler açılması, yaşlılar için ücretsiz bakımevlerinin yaygınlaştırılması, işyerlerinde ayrıca emzirme odaları ve annelerin süt izni hakkından taviz verilmemesi acil taleplerimiz”

 

“GERÇEK BİR LAİKLİK EŞİTLİĞİN TEMİNATIDIR!”

Her yurttaşın doğduğu andan itibaren hakları ve özgürlükleri güvence altında olmalısı gerektiğini vurgulayan Tarancı şunları söyledi: “Ekonomide, üretimde, istihdam politikalarında işçi, emekçi ve ezilenlerden yana yapılacak her düzenleme eşitsizliğin azalmasına katkı sağlayacaktır. Eğitim, istihdam, sağlık hizmetleri bu kapsamda yeniden örgütlenmeli. Bugün toplumsal hayatı dini kurallar esas alınarak yeniden örgütlemeye çalışan iktidarın politikaları cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını körüklemektedir. İnanmama hakkı dahil gerçek bir inanç özgürlüğünü içeren demokratik ve laik bir toplumsal düzen ve eğitim sistemi ayrımcılıkla mücadelede etkili olacaktır.  Bütün bunlar halk için, halkın ihtiyaçlarına göre şekillenecek ekonomi politikaları ve bütçeyle, hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı demokratik bir siyasal rejimi kazanmakla mümkün. Bunun yolu mücadeleden geçiyor. Bu mücadele halkın örgütlü ve birleşik gücüyle yürütülmesi gereken bir mücadele. Eşitlik, özgürlük, şiddetsiz bir yaşam mücadelesiyle kadınlar da bu mücadelenin en önemli özneleri.  Bu mücadele ortaklığında yer alabilecek siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, inanç grupları, kadın hareketi, gençlik inisiyatifleri, platformları, üretici köylüler, çevre hareketi gibi mücadele dinamiklerinin merkezinde olacağı bir halk ittifakı ve ortaklaşılan taleplerle beslenecek mücadele platformuyla kazanıma gidecek yolun önü açılabilir.

 

“BÜTÇE YOK DİYENLER YALAN SÖYLÜYOR!”

Ne zaman en temel haklarımız için bir talep yükseltsek, yerel yönetimlerden merkezi yönetime herkesin dilinde “bütçe yok” yalanı…Bakın, bir örnek verelim. Türkiye’deki milyarderlerden sadece 2021 yılında kazandıkları üzerinden yalnızca yüzde 1’lik tek seferlik bir vergi alınmış olsaydı, o para ile Türkiye genelinde yaklaşık 20 bin çocuk yuvası kurulabilir ve bu yuvalardan 800 bin çocuk ve aileleri tümüyle ücretsiz yararlanabilirdi. Milyarderlerin bizim emeğimizle elde ettiği serveti kalıcı servet vergisi ve gelir vergileriyle vergilendirilsin. Bütçe rant peşinde devletin hazinesine çöreklenen bir avuç sermayedar için değil, halk için, kadınlar için, çocuklar için kullanılabilir. Bu bir “tercih” meselesi. Cumhur ittifakı da Millet İttifakı da tercihini bundan yana kullanmıyor, kullanmayacak. Bu ancak halkın söz ve irade sahibi olduğu halk ittifakının gücüyle mümkün olabilir!”

 

 






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA