21:51   MUT’TAKI BIR FIRMANıN ÜRETIMINDE NATAMISIN TESPIT EDILDI   21:50   KADıNLAR: ‘ÖFKELIYIZ, ISYANDAYıZ’   21:49   AKKUYU NÜKLEER’DE BIR AŞAMA DAHA GERIDE KALDı   21:49   TOROSLAR’DA DIP KÖŞE TEMIZLIK DEVAM EDIYOR   21:48   MERSIN MARINA’DA CANLı RESIM PERFORMANSı   21:48   MERSIN’DEN SAĞLıK IÇIN YÜRÜYÜŞ   21:46   SILIFKE TAM GAZ YOLA DEVAM   21:45   MSK EKIBI, YUKATEL’I 75-65 MAĞLUP ETTI   21:45   TARSUSLU PERILER EVINDE EMLAK KONUT’A YENILDI   21:44   TARSUS’TA 3.KLEOPATRA BISIKLET FESTIVALI COŞKUSU YAŞANDı   16:33   AYDıNCıK’TAN BALıK ÇIFTLIKLERINE KARŞı GÜÇ BIRLIĞI   16:33   KORUCUK KÖYÜNDE MERMER OCAĞıNA GEÇIT YOK!   16:33   CHP’LI ŞEVKIN’DEN BAKAN URALOĞLU’NA ŞAKIRPAŞA TEPKISI   16:32   HAVALIMANıNA YENI IÇ HAT SEFERLERI GELIYOR   16:32   ANAMUR’DAN KıBRıS’A 12 AY YÜK VE YOLCU TAŞıMACıLıĞı   16:31   EVCI MAHALLESININ YOLLARı SOĞUK ASFALTLA KAPLANıYOR   16:31   ‘LISELI GENÇLER, KENDI ÜRETTIKLERI DETERJAN MALZEMELERIYLE PARK TEMIZLIĞI YAPTı’   16:30   ‘MUHTEŞEM GATSBY’ BALESI IZLEYICIYLE BULUŞACAK   16:30   İLAÇLARı USULSÜZ SATAN 19 ŞÜPHELI YAKALANDı   16:29   YENI MİY’DE UMUTLAR TAZELENDI  
 
   
 
ONLAR, BEDENLERİNİ BİLİME BAĞIŞLAYAN ‘SONSUZ ÖĞRETİCİLER’

 

Tarih : 8 Kasım 2021 Pazartesi 12:24

Haber Merkezi

 

Yeni bir kavram olan ‘beden bağışçısı’, tıp fakültelerinde anatomi eğitimi alan hekim adaylarının kadavra ihtiyacını karşılayabilmeleri için olmazsa olmazların başında geliyor. Türkiye’de, iyi bir sağlık eğitiminin en önemli ayaklarından birini oluşturan kadavra temini ise ciddi bir sıkıntı. Diyanet İşleri Başkanlığının, insanların bedenlerini kadavra olarak bağışlamalarında dinen bir engel olmadığı yönündeki açıklamaları, bu konuda tıp camiasını biraz daha umutlandırıyor. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi hocaları, kadavraları ve beden bağışçılarını, ‘bilime katkı sağlayan sonsuz öğreticiler’ olarak niteliyor.

Hekimlerin, insanlara iyi ve doğru bir sağlık hizmeti verebilmelerinin yolu, insan anatomisini çok iyi bilmelerinden geçiyor. Bunun için de tıp fakültelerinde eğitim alan hekim adaylarının kadavralar üzerinde eğitim almaları gerekiyor. Ancak, henüz organ bağışında bile istenilen düzeye ulaşılamayan Türkiye’de, iyi bir sağlık eğitiminin en önemli ayaklarından birini oluşturan kadavra temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İnsanların, ‘beden bağışı’ konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması, dini çekinceler ve duygusal yaklaşımlar, bu sıkıntının başlıca nedenlerini oluşturuyor.

Türkiye’deki tıp fakültelerinin anatomi bölümleri, kadavra ihtiyacını vefat eden kimsesizler, beden bağışçıları ve ithal etme yoluyla karşılamaya çalışıyor. Tıp eğitimi için olmazsa olmaz kadavraya ulaşmak, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun, ‘bedene saygı gösterilmesi, dini vecibelerin yerine getirilmesi ve sadece bilim için kullanılması şartıyla insanların bedenlerini bağışlamalarında dinen bir engel olmadığı’ yönündeki açıklamasına karşın halen çok zor.

 

MERSİN ÜNİVERSİTESİ 20 KADAVRA İLE HEKİM ADAYLARINA EĞİTİM VERİYOR

Yeterli sayıda olmasa da hekim adaylarına kadavra üzerinde eğitim verebilen sayılı üniversiteler arasında yer alan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, tıp eğitimi için kadavranın önemini anlattı. Öğrencilerin, kadavra, insan kemikleri ve maketler üzerinden eğitim aldıkları laboratuvarda, 20 yetişkin, yaklaşık 50 de fetüs kadavra bulunuyor. Her biri ikişer bölümden ve iki kattan oluşan, 8 kadavra alan iki tane formaldehit havuzun yer aldığı laboratuvarda, 6 kadavra alan morg ünitesi de bulunuyor.

 

“BU KONUDA FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alev Bobuş Örs, laboratuvarda yaptığı açıklamada, kadavranın iyi bir tıp eğitimi için çok önemli olduğunu söyledi. Kadavraların sadece öğrenci eğitiminde değil, cerrahların kendilerini geliştirmelerinde de önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Örs, Beden bağışının, Türkiye için yeni bir kavram olduğunu ve sıkıntılar bulunduğunu dile getirdi. Örs, “Çünkü herkesin buna bakış açısı farklı. İnsanların duygusal dünyası farklı, kimseyi ‘niye böyle düşünüyor’ diye eleştiremeyiz. Ancak, bilime bu şekilde faydalı olmak isteyen insanlar var. Onların anatomi bölümüne ulaşması zor olabiliyor. Anatomi bölümüne ulaşmaları gerektiğini bilemeyebiliyorlar ya da yakınları bu konuda razı olmayabiliyor. Bu anlamda sıkıntı var. Bunun için de biz toplumu bilinçlendirmek, farkındalık oluşturmak istiyoruz. ‘Gelsin herkes bedenini bağışlasın’ değil tabi ki ama bağışlamak, bilime bu şekilde faydalı olmak isteyenlerin tıp fakülteleri anatomi bölümlerine başvurmaları gerektiğini anlatmak istiyoruz” dedi.

Bu amaçla her yıl ‘beden bağışı teşekkür törenleri’ düzenlediklerini ve bedenlerini bağışlayanlara minnettarlıklarını dile getirdiklerini vurgulayan Örs, bu haberlerin duyurulmasının bile insanlara ulaşmak için bir yol olduğunu söyledi. Örs, bu konudaki bilgi eksikliğinin sadece toplumda değil, sağlık personelinde de olduğunu, onları da bilgilendirmeye çalıştıklarını ifade etti.

 

“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZIN AÇIKLAMASI VAR”

Daha önceki yıllarda yasal çerçevede kimsesiz bedenlerin anatomi bölümlerine alındığını belirten Prof. Dr. Örs, “Ancak, bu kişilerin yaşamlarında bedenlerinin kadavra olmasına razı olup olmadıkları bilinmediğinden bu bizim gibi kadavralarla çalışan hekimler için de vicdani olarak bir soru işareti, engel ve yük oluşturuyordu. Ama farkındalıklar oluştukça kendini bağışlamak isteyen insanlar da bize ulaşıyor. Böylece onların eğitim ve bilimsel amaçla kullanılmaya razı olduklarını bilerek yaklaşmak, bizim için daha vicdanımızı, kafamızı rahatlatan bir durum” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının da bu konuda açıklaması olduğuna dikkat çeken Örs, “Bedene saygı çerçevesinde, sadece bilimsel amaçla kullanılmak şartıyla bir engel olmadığına, bunun caiz olduğuna dair Diyanet sayfasında da bilgilendirme var. Zaten anatomi bölümlerinde bu saygıyı gösteriyoruz. Herkes bundan emin olabilir. Daha sonra defnedilirken de kişinin vasiyeti gereğince uygun törenleri gerçekleştirerek, kefenlemenin, yıkamanın, her şeyin usulüne uygun şekilde yapılarak defnedilmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“20 KADAVRAMIZ, 95 BEDEN BAĞIŞÇIMIZ VAR”

20 kadavra ile her yıl binin üzerinde öğrenciye eğitim verdiklerini belirten Prof. Dr. Örs, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesine her yıl 300 öğrencinin kayıt yaptırdığını kaydetti. Örs, birinci ve ikinci sınıflarda 600’e yakın tıp öğrencisinin yanı sıra dişçilik fakültesi ve teknisyenlik branşlarının öğrencileri ile birlikte her yıl binden fazla öğrencinin, laboratuvarda kemikler, kadavralar ve maketlerle anatomi dersi aldığını ifade etti. Örs, “Şu anda 20 kadavramız var. Bunun dışında kendini bağışlamak üzere bize başvurmuş 95 beden bağışçısı var. Biz bu bağışçılara bir form veriyoruz. O formda bedenlerini bağışlarken bilimsel amaçla kullanılacağına dair bir madde işaretleniyor. Onların gelecekte nasıl bir prosedüre maruz kalacaklarını bilerek bu işlemleri yapmalarını istiyoruz. Yakınlarından iki kişinin şahitlik yapması ve bir de hekimin onaylaması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

“ORGAN BAĞIŞI BEDEN BAĞIŞINA, BEDEN BAĞIŞI ORGAN BAĞIŞINA ENGEL DEĞİL”

Beden bağışı ile organ bağışının birbirinden çok farklı olduğuna işaret eden Örs, beden bağışı yapmak isteyen bireylerin, tıp fakültelerinin anatomi bölümlerine, organ bağışı yapmak isteyenlerin de hastanelerdeki doku ve organ nakli bölümüne başvurmaları gerektiğinin altını çizdi. Bu iki durumun birbirine hiçbir engel taşımadığını ifade eden Örs, “Bir insan hem organlarını hem kadavrasını bağışlayabilir. Beden bağışçısı olması organ bağışına, organ bağışı yapması kadavra bağışına engel değil” değerlendirmesinde bulundu.

 

“SONSUZA KADAR BURADA KALMIYORLAR; 3 İLA 5 YIL SONRA DEFNEDİLİYORLAR”

Bir kere kadavra bağışında bulunmasının kişinin vazgeçemeyeceği anlamına gelmediğine de dikkat çeken Örs, yakınları razı olmadığı için ya da kendisi fikir değiştirip vazgeçebileceğini söyledi. Bağışçının laboratuvarda faydalı bir süre geçirmesi için 3 ila 5 yıl arasında bir zaman dilimi seçildiği bilgisini veren Örs, “Bedeni ilaçlıyoruz, organ ve doku saklama dolaplarında muhafaza ediyoruz. En az 3 yıl kalmasını istiyoruz. Daha sonra yakınlarına teslim ediyoruz. Kadavra bağışı yapan her bireyin de illaki bir mezar yeri oluyor, defnediliyor. Yani geldikleri zaman sonsuza kadar burada kalmıyorlar” dedi.

 

“ONLAR, BİZİM GÖZÜMÜZDE SONSUZ ÖĞRETİCİLER”

Kadavraların bilime hizmet ederek toplumun daha iyi sağlık hizmeti almasını sağladıklarını vurgulayan Örs, şöyle devam etti: “Onlar, bizim gözümüzde sonsuz öğreticiler; çünkü bedenlerini sunarak bilime katkı sağlıyorlar ve bu sonsuza ulaşan bir durum. Sonsuz sayıda öğrenciye ulaşıyor ve o öğrenciler daha iyi yetişip daha iyi hekimler, daha iyi cerrahlar olup toplumun da daha iyi sağlık hizmeti almasını sağlıyorlar. Biz yaptığımız törenlerle hem bağışçı yakınlarına hem de kimsesizlere teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunarken hem öğrencilerimiz adına hem burada yetişen, becerilerini geliştiren uzmanlar ve cerrahlar adına hem de kadavralar sayesinde daha iyi sağlık hizmeti alan vatandaşlarımız adına teşekkür ediyoruz.”






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA