17:07   NORVEÇ GITTI AVUSTURYA GELDI!   17:07   YABANCıYA KONUT SATıŞıNDA MERSIN YINE ILK 3’TE   17:06   MERSIN LIMANı’NDA ‘KAPı OTOMASYON SISTEMI’ DEVREDE   17:06   MEÜ’DEN BUĞDAY IÇIN ULUSLAR ARASı YAYıN   17:06   ‘GERÇEK BIR TOPLU SÖZLEŞME IÇIN MÜCADELE EDIYORUZ!’   17:05   MERSIN’DEN SAVAŞ TEPKISI   17:04   OKUL SPORLARı TÜRKIYE BIRINCILIĞI SONA ERDI   16:58   ÇUKUROVA TURNUVAYA VEDA ETTI   11:22   TBMM’DE ORMAN YANGıNı KONUŞMASı MERSIN’DEN KÖTÜ HABER ILE BAŞLADı!   11:13   EĞITIMCILER TİS’TE ıSRARCı   10:42   MERSIN EKONOMI ZIRVESI HEDEFINE ULAŞTı   10:39   GÜLNAR MYO’DA MEZUNIYET SEVINCI YAŞANDı   09:19   UYUŞTURUCU TICARETI YAPAN ŞÜPHELI YAKALANDı   17:13   MERSIN IMAR BEKLIYOR!   17:12   MERSIN, TÜRKIYE 2.’SI OLDU!   17:11   MERSIN EN ÇOK ARAÇ BULUNAN 8’INCI IL   17:11   TOKİ’DEN MERSIN’DE ARSA SATıŞı!   17:07   EZIYET YÖNETMELIĞI’NI GERI ÇEKIN!   17:06   MERSIN’DE UYUŞTURUCU TACIRI 9 ŞÜPHELI YAKALANDı   17:05   AKDENIZ’DE YAZ KURSLARı BAŞLıYOR  
 
   
 
‘Gerçek bir toplu sözleşme için mücadele ediyoruz!’

Mersin’de, toplu iş sözleşmesi sürecinde taleplerinin dikkate alınması için sokaklara inen kamu emekçileri, özellikle iş yerlerindeki kreş ihtiyacına dikkat çekerek sorunun çözümü için yetkilileri göreve çağırdı.

 

Tarih : 19 Haziran 2025 Perşembe 17:06

YUSUFCAN GÜDÜK

 

Kamu emekçileri toplu iş sözleşmesi ve kreş hakkı için alanlarda. Mersin’de Maliye önünde buluşan KESK Şubeler Platformu üyeleri, yetkililere seslendi.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen okudu.

 

“GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ!”

İktidarın, bir ekonomik büyüme olarak tercih ettiği ve bugüne kadar ısrarla uyguladığı ücret politikaları yandaş iş adamlarını ve sermaye gruplarını mutlu etmeye devam ederken, emekçinin yoksullaşmaya devam ettiğini söyleyen Göçmen, “Uygulanan bu ekonomik programla, başta biz kamu emekçileri olmak üzere, emeğiyle geçinen geniş kesimlerin gelirleri, yoksulluk sınırı altıda, açlık sınırının üzerinde bir eşikte tutulmaktadır. Her gün bizleri daha fazla yoksullaştıran bu politikalara rağmen, iktidar mensuplarının her kurduğu cümlede, bizleri enflasyona ezdirmedikleri yalanını söylemeye devam etmektedir. Oysa bizler, her geçen gün pazara, markete ve diğer ihtiyaç duyduğumuz tüketim mallarına daha zor ulaşıyoruz, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan uzaklaşıyoruz. Yani iktidar mensupları uyguladıkları bu politikalara nasıl güzelleme yaparlarsa yapsınlar, biz emekçilerin ve yoksulların yaşadığı derin yoksullaşma gerçeği değişmiyor.

 

İKTİDARIN BİZLERE DAYATTIĞI YOKSULLUK, İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR HAL ALDI!

İktidar tarafından sürdürülen bu yoksullaştırıcı politikalar neticesinde, özellikle kent yoksulluğu, içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Bu sebeple özellikle büyük kentler, emekçiler için sürgün yerleri haline gelmiştir. Kentlerde, başta barınma sorunu olmak üzere, emekçilerin temel ihtiyaç olarak yaşam kaynaklarına olan erişimleri, her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Bu koşullarda iktidar, her yılı, toplumun mağdur kesimlerinden birinin yılı ilan etmeye devam etmektedir. Ancak tarih gösteriyor ki, kendilerine yıl atfı yapılan toplum kesimlerinin mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması bir yana, yaşadıkları mağduriyet daha da artarak devam etmektedir. Tıpkı 2024 yılının emekliler yılı ilan edilmesine rağmen, bütün emeklilerin açlık sınırının yarısı oranında bir gelirle yaşamaya mahkûm edilmesi gerçekliğinde tecrübe ettiğimiz gibi…

 

YOKSULLAŞTIRMA POLİTİKALARI EN ÇOK KADINLARI VE ÇOCUKLARI MAĞDUR EDİYOR!

Yaşanan bu derin yoksullaşma, muhakkak bütün toplum kesimlerini eşit derecede vurmuyor. Bu derin yoksullaştırma politikalarından kadın emekçiler ve çocuklar, daha fazla mağdur olmaktadırlar. Her yaş grubundan çocuklarda, beslenme sorununa bağlı olarak, başta bodurluk olmak üzere kalıcı sağlık sorunları ortaya çıkarken kadınlar, bu derin yoksullukla baş etmek için daha fazla fedakârlık etmek zorunda kalmaktadırlar.

Başta çocuk ve bakım yükü, kadın emekçilerin omuzlarına bir görevmiş gibi yüklenmektedir. Bu durum, yaşanan yoksullukta bile eşitsizliği ve daha derin bir yoksulluğu kadınlara dayatmaktadır. Toplumun en önemli nüvesini oluşturan aile yükünü, kadın bedeni ve kadının fedakarlığı üzerine kuran iktidar, uzun yıllardır doğum oranlarının artırılması yönünde politikaları teşvik ederken kadını sadece annelik ve aile üzerinden tanımlamakta, kadının yaşadığı sorunlara toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir yerden çözüm üretmemekte, çocuk bakımına ilişkin bütün sorumluluğu kadının fedakarlığı üzerinden çözmeye çalışmaktadır” dedi.

 

ÇOCUKLARIN BAKIMI VE SAĞLIKLI BİR GELECEĞİN HAZIRLANMASI DEVLETİN ASLİ GÖREVDİR!

Başkan Göçmen. Anayasa’nın 41/2 maddesinin: “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle anasız veya babasız kalan çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır” şeklinde düzenlendiğini anımsattı.

Yine Medeni Kanun’un 346. maddesinde de: “Çocuğun korunması için gerekli hâllerde devletin veya hâkimin müdahalesi öngörülür” hükmüne yer verildiğini söyleyen Kemal Göçmen, “Paralel şekilde bu iktidar tarafından, çocukların korunmasına yönelik 2005 yılında çıkarılan 5395 Sayılı Kanun’la, çocukların korunmasına yönelik özel düzenlemelere gidilmiştir. Bütün bu düzenlemelerle çocukların bakım ve sağlıklı yetişmesi, devlet güvencesine alınmışken halen iktidar tarafından yürütülen, başta ekonomik politikalar olmak üzere, çocuk bakımı ve beslenmesi yönünde günü kurtaran politikaları aşan bir düzenlemeye gidilmemesi politik bir tercihin en belirgin göstergesidir.

 

“İŞYERLERİMİZDEKİ KREŞ İHTİYACININ GİDERİLMESİ TALEP EDİYORUZ”

İktidar tarafından, 2025 yılının aile yılı ilan edilmesi ve sanki hane halkının yaşadığı başka bir sorun yokmuş gibi, aile politikalarını sadece kadınların çok çocuk doğurmasına indirgenmesi hepimizin gördüğü bir uygulama olmuştur. Emekçi kadınların üzerine yıkılan bakım yükünün, öncelikle bir ebeveyn sorumluluğu olduğu kadar, anayasa ve kanunlarda ifadesini bulan haliyle, esas itibarıyla sosyal devletin yükümlülüğü altına alındığı bilinmelidir. Bizler, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde politikaların geliştirilmesini, daha fazla zaman kaybedilmeden başta kadın emekçiler olmak üzere, ebeveynler üzerinde ciddi bir ekonomik yük haline gelen çocuk bakımına ilişkin adımlar atılmasını ve işyerlerimizdeki kreş ihtiyacının giderilmesi talep ediyoruz.

Her çocuğun ihtiyacının karşılandığı, eğitim, ulaşım ve beslenmenin sağlandığı, bilimsel nitelikli kreşlerin açılması talebimizi yineliyor ve bu hakkımızı elde edene kadar mücadelemize devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz” diye konuştu.

 

EMEKÇİ NE İSTİYOR?

Konuşmasının devamında taleplerine değinen Göçmen, şunları söyledi: “En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın! Seyyanen zam dahil olmak üzere bütün ek ödemeler temel ücrete yanıltılısın! Bütün emekçilere 3600 ek gösterge verilsin ve adil bir ek gösterge düzenlenmesine gidilsin! 5510 sayılı Kanunun ortaya çıkardığı mağduriyetler giderilsin! Bütün emekçilere kira yardımı yapılsın! Söz verildiği halde kaldırılmayan mülakat haksızlığına son verilsin! 666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiye ve ek ödemeler hemen ödenmesi için düzenleme yapılsın! Çocuk bakım ve eğitim hizmetleri, tüm ebeveyn ve çocuklar için bir hak olarak tanımlansın ve bu konuda yasal düzenlemeler bir an önce yapılarak uygulamaya geçirilsin! 0-6 yaş grubu çocuklar için, en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın, ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılsın!

 

“DOĞUM İZNİ YENİDEN DÜZENLENSİN”

Bakım hizmeti veren kurumlarda çalışanlar, çocuk gelişimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi almış olmalı ve her türlü ayrımcılık pratiğinden ve söylemlerinden uzak durulsun!

Kreşlerin denetim ilkelerinin belirlendiği bir yönerge çıkarılmalı, kreş denetimleri, ebeveynlerin de içinde bulunacağı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı çalışan, sosyal çalışmacılar ve ilgili uzmanların istihdam edileceği düzenlemeler yapılsın!

Doğum izni bitiminden çocuğun ilköğretime başlayacağı süreye kadar, ebeveynlerin 6 ay dönüşümlü olarak kullanabilecekleri, iki yıl ücretli ebeveyn izin hakkı için acil yasal düzenleme yapılsın!”






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA