Haber Merkezi

Mersin Serbest Bölgesinde tekstil sektöründe faaliyetlerini sürdüren Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Mersin Şube Başkan Yardımcısı Salihcan Sağlam, 2 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanun kapsamında serbest bölgelerde uygulanan kazanç istisnasının, serbest bölgeler içi satışları istisna dışı bırakarak yalnızca direkt olarak yurtdışına yönelik satışlarla sınırlandırılmasına yönelik düzenlemeye dikkat çekti.

"SERBEST BÖLGELERİN EKONOMİYE KATKISI GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ"

Sağlam, "Bu düzenleme, serbest bölgelerde inşa edilen üretim ve ihracat başarısının sürdürülebilirliğini tehlikeye atacağını serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar olarak düşünmekteyiz” diyerek endişelerini dile getirdi.

Türkiye genelindeki 19 serbest bölgede faaliyet gösteren 524’ü yabancı sermayeli olmak üzere, 2.091 şirketin, 2024 yılında yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlayarak toplam 27 milyar 691 milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaştığını hatırlatan Başkan Yardımcısı Sağlam, "Serbest bölgelerimiz, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede ve dış ticaret dengemize katkıda örnek teşkil eden yapılardır. Bu başarıyı desteklemek yerine sınırlamak, ülke ekonomisine ve istihdamına zarar verir” ifadelerini kullandı.

"KÜMELENME MODELLERİ VE İHRACAT GÜCÜ TEHLİKEYE GİREBİLİR"

Özellikle tekstil sektörü başta olmak üzere birçok sektörde yıllardır sürdürülen kümelenme çalışmalarına işaret eden Salihcan Sağlam, "Serbest bölgelerde kümelenme sayesinde firmalarımız dünya pazarlarında rekabet avantajı kazandı” dedi.

"İŞLETMELER KAPANIR, BİNLERCE İNSAN İŞSİZ KALIR”

Yeni düzenlemenin bu yapılar üzerinde geri dönülmesi güç etkiler yaratabileceğini vurgulayan Sağlam, "Bu değişiklik, firmaların sipariş alma kapasitelerini tamamen ortadan kaldıracak, işletmelerin kapanmasına ve binlerce insanın işsiz kalmasına yol açacaktır” uyarısında bulundu.

"ÜRETİMİ VE İHRACATI DESTEKLEMEK İÇİN DÜZENLEME GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

Çözüm önerilerini de açıklayan MÜSİAD Mersin Şube Başkan Yardımcısı Sağlam, "Serbest bölgelerde üretim yapan firmaların, hem yurtdışına hem de diğer serbest bölgelere satışlarından elde ettikleri kazançlar da istisna kapsamına alınmalıdır” dedi.Ayrıca serbest bölgeler arası satışların da Kurumlar Vergisinden muaf tutulmasının önemine değinen Sağlam, "Üretimin ve ihracatın önünü açacak şekilde bir revizyon yapılmazsa, serbest bölgelerimizin sosyal ve ekonomik katkısı sekteye uğrayacaktır. Hatta Serbest Bölgelerimizde faaliyet gösteren pek çok firma kapısına kilit vurmak zorunda kalacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin üretim ve ihracat odaklı büyümesini sürdürebilmesi için serbest bölgelerdeki firmaların rekabet gücünün mutlaka korunması gerektiğinin altını vurgulayarak çizen Sağlam, yapılacak düzenlemelerin bu anlayışla şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.

“BEYANNAME ÖNCESİ DÜZENLEME REVİZE EDİLMELİ”

Son olarak Türkiye Serbest Bölgeler Platformu’nun hem siyasi hem de bürokratik düzeyde çözüm odaklı girişimlerde bulunduğunu ve ilgili kurumların konu ile ilgili olumlu yönde çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatan Sağlam, “Firmaların beyanname verme süreci başlamadan önce düzenlemenin revize edilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, ağır vergi yükleri nedeniyle birçok firma kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Bu nedenle, serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların üretim ve ihracat kabiliyetlerini koruyacak adımların bir an önce atılmasını bölge temsilcilerimiz adına talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

SERBEST BÖLGELER NEDEN KRİTİK ÖNEME SAHİP?

Türkiye’deki 19 serbest bölgede faaliyet gösteren 2.091 firma, 2024 yılında yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağladı. Ticaret hacmi: 27 milyar 691 milyon dolar, İhracatın ithalatı karşılama oranı: %152, Kayıt dışı ekonomi oranı: Yok denecek kadar düşük, Üretim ve ihracatta katma değer yaratarak ülkenin cari fazlasına pozitif katkı sunuyorlar.

Serbest bölgeler, hem üretim hem de ihracat odaklı büyüme stratejisinde kilit bir rol oynuyor.