Haber Merkezi
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, katıldığı bir televizyon programında; hukuk devleti ilkesinin çöküşüne, yargının bağımsızlığına, spekülasyonlarla şekillenen kamuoyuna ve manipülasyon odaklı medya diline dikkat çekti.
“BİR KİŞİYİ HEDEF ALARAK SİSTEMİ TEMİZLEYEMEZSİNİZ”
CHP Kongresi’nin iptaliyle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle gündemde olan Rasim Ozan Kütahyalı hakkında konuşan Ekmen, “Bugün hep birlikte Rasim Ozan Kütahyalı’yı özel yaşamı, meslek hayatı ve paylaşımları üzerinden linç ederek meseleyi çözeceksek, oradan devam edelim. Ancak bu, iktidarların sıkça başvurduğu bir yöntemdir: Toplumun öfkesini belli figürler üzerinden sağaltmak ve böylece temizlik yapılmış algısı yaratmak. Rasim Ozan Kütahyalı'yı bir kenara koyup, onun üzerinden konuşulan meselelerin esasına bakalım. Gece vadeli işlemler piyasasında yüzde 6’lık bir düşüş yaşandı. Bir paylaşıma bu denli anlam yüklenmesini sorgulamadan ekonomimizin kırılganlığını anlayamayız. İBB’ye kayyım atanacağı söylentisiyle yapılan gözaltılarda borsa üst üste iki gün yüzde 15 değer kaybetmedi mi? Yargısal süreçlerin yarattığı bu kırılganlık nedeniyle iki yılda biriktirilen rezervlerin yüzde 60’ı, yani yaklaşık 40 milyar dolar bu son süreçte yakıldı. Bunun izahını nasıl yapacağız?” ifadelerini kullandı.
“DAVALARI YARGIDAN MI MEDYA FİGÜRLERİNDEN Mİ ÖĞRENİYORUZ?”
Süreci hukuki açıdan da değerlendiren Milletvekili Ekmen, “Masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı gibi hukuk güvenliğinin temel ilkelerinin son yıllarda Türkiye'deki görümü nedir? Biz davaları yargısal faaliyetler yoluyla mı takip ediyoruz yoksa adeta sözcü gibi görevlendirilmiş medya figürleri üzerinden mi takip ediyoruz? Twitter resmen yargısız infaz mecrasına döndü” şeklinde tepki gösterdi.
“TABLOYU SİSTEMATİK OLARAK TARTIŞMALIYIZ”
Mehmet Emin Ekmen, “Diyarbakır’da Bağlar Belediyesi’nde bir başkan vardı, resmen bir gasp örneği yaşandı. Seçimde yüzde 72 oy alan adaya mazbata verilmedi, yüzde 17 oy alan bu kişi mazbatayı aldı ve hiçbir utanma emaresi göstermeden koltuğa oturdu. Hakkında her gün çeşitli iddialar ortaya atılıyordu ama herhangi bir işlem yapılmadığını düşünüyorduk. Ta ki 3 ay önce, hakkında 4.5 yıl ceza aldığına dair haberler çıkana kadar. Ne sabah namazında evine baskın yapıldı ne yüzlerce polisle gözaltına alındı ne de hakkında tutuklama ya da adli bir tedbir uygulandı. Medya da bu süreci neredeyse hiç görmedi. Belki de gerçek bir hukuk devletinde doğru olan budur. Ancak biz bugün bu program da dâhil olmak üzere birçok programda yargı dosyalarını 'şu bilgi şuradan geldi, bu iddia buradan çıktı' diyerek tartışıyoruz. Hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi? Elbette olamaz. Bugüne kadar Adalet Bakanı'nın, özellikle muhalefetle ilgili davaların ekranlarda çarşaf çarşaf tartışılmasından rahatsızlık duyduğunu bize hissettirdiği bir örnek gördük mü? Hayır. Ama iktidar cephesine —başta Sayın Cumhurbaşkanı, bakanlar ve ittifak ortakları dâhil olmak üzere— böyle bir yaklaşım sergilendiğini görmüyoruz. Muhalif olarak değerlendirilen kişiler söz konusu olduğunda ise yaşananlar hep aynı; dosyalar medyada servis ediliyor, mahkemelerden önce kamuoyunda yargı başlıyor. Biz bu tabloyu sistematik olarak tartışmazsak, bu yanlışın adını koymazsak, yalnızca bir ismi (Rasim Ozan Kütahyalı) hedef alarak hiçbir yere varamayız. Kişisel hataları konuşmak yetmez; esas mesele, bu sistemsel çarpıklığı görmek ve düzeltmektir” dedi.
“KAYYIM TARTIŞMASININ ZEMİNİ AYLARDIR HAZIRLANDI”
Devlet Bahçeli’nin CHP Kongresi’nin iptali ile ilgili söyledikleri hakkında yorumda bulunan Ekmen, “Bugün Sayın Bahçeli'nin, ‘CHP’ye kayyım atanması söz konusu değildir, doğru da değildir’ açıklamasını, son üç ayda herhangi bir AK Parti ya da MHP’li siyasetçiden veya onlara yakın medya yüzlerinden duyduk mu? Hayır. Tam aksine hem AK Parti hem MHP'den 'Olağanüstü kongre yaparak bu kongrenin iptalini engelleyemezsiniz’ şeklinde açıklamalar var. Sayın Bahçeli’nin ‘CHP’ye kayyum atanması hem mümkün değildir hem de doğru değildir’ sözünde dikkat edilmesi gereken iki ayrı vurgu var: ‘Mümkün değildir’ ifadesi hukuki bir analizdir; ‘doğru değildir’ ise siyasi bir değerlendirmedir. Ancak son üç aydır neredeyse tüm televizyon programları ve tartışma platformlarında CHP Kongresi'nin iptali konuşuldu. Eğer kongre iptal edilirse, kayyım atanması gündeme gelecekti. Aylarca kongrenin iptal edileceği ve kayyım atanacağını söyleyen onlarca gazeteci ve siyasetçiyi yok sayıp, bu faturanın Rasim Ozan Kütahyalı‘ya kesilmesi ancak yaşanan bütün bu kirliliği örtmek olur. Bugün söylenenlerin zeminini, aylardır süren medya ve siyaset tartışmaları hazırlamıştır. Bu zemini, daha doğrusu bataklığı konuşmamız gerekir" açıklamasında bulundu.