Haber Merkezi

Halası ve diğer öğrencilerle birlikte 22 Mart'ta Yenişehir ilçesi İstemihan Talay Bulvarı'ndaki yaya geçidinden geçen Mersinli Ahmet İlkokulu 1. sınıf öğrencisi 8 yaşındaki Koray Tekinturhan'a, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Zühal G'nin kullandığı 33 TN 880 plakalı otomobil çarpmış, kazada yaralanan Turhan tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti. Olaydan sonra tutuklanan ve hakkında taksirle ölümü neden olma suçundan dava açılan sürücü Zuhal G. 15 gün sonra görülen ilk duruşmada ise adli kontrol kararı ile serbest bırakılmıştı.  

Tekinturhan ailesi davanın ikinci duruşması için yakınları ile birlikte Mersin adliyesi önünde toplandı. Tekinturan çiftine destek veren yakınları, “Kaza değil cinayet”, “Koray için adalet” pankartı açarak şüpheli sürücünün tutuklanmasını istedi. Duruşma saati geldiğinde mazeret bildirilerek mahkemenin ertelendiğini öğrenen aile ve yakınları adliyeden ayrıldı.

Baba Kaan Tekintimur gazetemize yaptığı açıklamada, 22 Mart’ta oğulları Koray’ı acı bir kazada kaybettiklerini söyledi. Tekintimur, “Oğlumuz Mersinli Ahmet İlkokulundan halasınında olduğu bir grup ile eve gelirken sağdaki iki araba yol verirken soldaki araba hızını kesmeden yolu yarılamış insanların üzerine sürüyor. Benim oğlum bir adım önde olduğu için maalesef bu kazada hayatını kaybetti. Yaklaşık 25 metre ileriye fırlattığı bilirkişi raporunda belirlendi. Bilirkişi raporu da çıktı. Yüzde 100 kusurlu. Bilirkişi, yaya geçidindekilere öncelik vermediği ve trafik ışık ve işaretlerine uymadığı gerekçesiyle tamamen kusurlu buldu” dedi.

“SERBEST BIRAKMA MÜCADELESİ ALGISI OLUŞTU”

Acıları henüz geçmeden taziyeleri kabul ettikleri 9. günde zorla götürme ile mahkemeye götürüleceklerinin söylendiğini anlatan Tekinturhan, “Bu ikinci kez ağır darbe gibi oldu. Bir günde iddianame hazırlanıp 15. güne salıverilmesi için mahkeme düzenlenmiş algısı oluştu bizde. Bir ecelecilik bir serbest bırakma mücadelesi olduğu algısı oluştu. Bu nedenle yargıya olan güvenimiz sarsıldı” şeklinde konuştu.

“BU DAVA DİĞER KORAYLARIN HAYATTA KALMASINA VESİLE OLSUN”

Burada kendilerine destekleyen insanların bir araya geldiğini anlatan Tekinturhan, “Umuyoruz ki bu dava diğer Korayların hayatta kalmasına vesile olsun. Aldığı ceza örnek olsun aldığı ceza caydırıcı olsun. Temennimiz budur. Biz şüphelinin tutuklanmasını istiyoruz. Bu yaya geçidinde kırmızı ışıkta kural ihlalleri ile ölümler son bulsun. Mağdur olan biziz, sürücü değil. Burada mağdura mükafat verircesine bir mücadele var. Şu an sürücü serbest. Çocukları ile birlikte vakit geçiriyor ama biz hergün yokluğun verdiği ağır hasarı tedavi etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

ACILI ANNE: “OLAN 8 YAŞINDAKİ OĞLUMUZA OLDU”

Anne Mehtap Tekinturhan ise yaya geçidinden karşıya geçerken bir aracın çarpması sonrası oğlu Koray’ı kaybettiklerini söyledi. Çarpmanın etkisi ile kafatasında çatlak, dalağında patlama ve beyin kanaması oluşan oğlunun sadece 12 saat dayanabildiğini belirten anne Tekinturhan, “Sürücü bir gün sonra tutuklandı. 25 Martta iddianame hazırlandı, 26 Mart’ta duruşma günü verildi. 6 Mayıs’ta duruşma görüldü ve sürücü bayan serbest bırakıldı. Biz ne olduğunu anlayamadık. Bir anda gerçekleşti. Yaşadığımızın bile farkında değilken polis tarafından aranarak duruşmaya gelmemiz, gelmediğimiz takdirde zorla getirileceğimiz söylendi. Duruşmadan 2  gün öncesinden bize haber verildi. Biz şikayetçi olduk ama bir hazırlık yapamadık. Nasıl bir yol izlememiz gerektiğini hakkımızı nasıl arayacağımızı bilmiyorduk. İlk duruşmaya biz katılmadık avukatımız katıldı. Sürücü adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. Şu an elini kolunu sallayarak geziyor. Vicdani boyut diyoruz ama mutlaka vicdani boyutu da aşacaktır. 1-2-3 gün 1 ay sonra normal hayatına geri dönecektir. Burada olan 8 yaşındaki oğlumuza oldu. Bizim hayatımıza oldu. Hayat dolu bir çocuğun hayatı bitti” diye konuştu.

“EVLAT ACISI EN ZOR ACILARDAN BİRİ”

Doğru bir yargılama istediklerini belirten anne Tekinturhan şunları söyledi: “Bu çok basit bir olay değil. Basit bir trafik kazası değil. Kaza diyoruz ama ilk ifadesinde ben yayaları gördüm diyor, işte yaya yolunda yavaşladım diyor. Kimse çıkmayınca gaza bastım diyor. Okul çıkışı olduğunu görüyor. Bütün diğer yayaları da görüyor. Diğer kalabalığı da görmesine rağmen hızında hiçbir yavaşlama yok. Keşif yapıldı, şahitler dinlendi. Çocuk 25 metre ileriye uçmuş. Söylenenlere göre 2 insan boyunda havaya fırlamış. Aracın üzerinde göçük varmış. Bugün bizim başımıza geldi yarın başkasının başına gelmesin. Temennimiz bu. Evlat acısı hayattaki en zor acılardan biridir. Amacımız caydırıcı cezaların olması. Adil bir şekilde yargılanması ve cezasını çekmesi. Bir insanın ölümü bu kadar kolay olmamalı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”