Haber Merkezi

Mersin'de Orman Müdürlüğü tarafından 4 bin metrekarelik bir alan 49 yıllığına "dini eğitim tesisi ve dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı" Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edildi.

Evrensel Gazetesinden Mahsun Kılıç’ın haberine göre; Mersin Valiliği tarafından 30.05.2024 tarihinde duyurulan ilanda şu ifadelere yer verildi: “Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı Koyuncu Mahallesinde 168 ada 227 numaralı parselde Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ‘Dini eğitim tesisi ve dini eğitim tesisine bağlı uygulama maksatlı’ ibadethane 20.05.2024 tarihinde 49 yıllığına Diyanet İşleri Başkanlığına 4 bin metrekarelik bir alana kesin izin verildiği Mersin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından 1 aylık süreyle askıya çıkarıldı."

Konuyla ilgili Diyanet İşleri’ne 49 yıllına tahsis edilen ormanlık alan için itiraz ettiklerini belirten TMMOB Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Yağmur Gökduman, “Mevzuata göre eğitim alanı olarak planlandığı için içerisine ibadethane amaçlı olarak yalnızca mescit yapılabilir. Eğer bunun dışında bir şey yapmak istiyorlarsa, ruhsat aşamasında gerekirse davaya gideceğiz” dedi.

“İBADETHANE OLARAK SADECE MESCİT YAPILABİLİR”

Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Yağmur Gökduman, konuyla ilgili itiraz dilekçesi sunduklarını belirterek, mevzuata aykırı işlem yapılırsa dava açacaklarını belirti. İtiraz dilekçesinde Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin ü bendine atıfta bulunulan dilekçede, “Okul öncesi, ilk ve orta öğretim ile yüksek öğretime hizmet vermek üzere kamuya veya gerçek veya tüzel kişilere ait; eğitim kampüsü, genel, mesleki ve teknik eğitim fonksiyonlarına ilişkin okul ve okula hizmet veren yurt, yemekhane ve spor salonu gibi tesisler..” yapılabileceği” belirtilirken aynı yönetmeliğin 19. maddesinin h bendin de ise, “Eğitim yapılarında … kullanıcıların, çalışanların veya müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla mescit… için gerekli mekan ayrılır” hükmüne işaret edilerek ibadethane olarak sadece mescit yapılabileceği vurgulanıyor. Yürürlükte bulunan imar planlarının nüfus ve donatı dengesine dair herhangi bir analiz yapılmayarak, mevcut durum ve ileriye dönük analiz yapılmadığı aktaran Gökduman, “ Yapılan plan değişikliği ile söz konusu alanda dini amaçlı eğitim tesisine ek olarak bir cami vb. yapılması planlanıyorsa, bunun Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne aykırıdır” dedi.

“ALTERNATİF ALAN OLMADIĞINDA TAHSİS YAPILMALIDIR”

Bahsi geçen bölgede geri kalan ormanlık alanlarında imara açılabileceğini belirten Gökduman, orman alanlarının korunması gerektiğinin altını çizdi: “Ormanlık alanlarının kolayca tahsisler ile imara açılmaması gerekiyor. Bölgede yerleşim tamamlanmadığı ve boş araziler bulunduğu halde orman alanından tahsis alınarak söz konusu plan değişikliğinin hazırlandığı, bu bağlamda orman alanından alınan tahsisin çevrede alternatif alan olmaması durumunda yapılması gerekmektedir."

“DİNİ TESİS GİBİ TESİSLER ORMANLIK ALANLARI RANTA AÇMANIN İLK ADIMI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR”

Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Derya Demir’de konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 21 Ocak 2017 yılında Orman Kanunun 16, 17/3 ve 18 maddelerine ilişkin uygulama yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerle birlikte ormanlık alanlarda dini tesis kurulmasının önünün açıldığını belirten Demir, “Ancak unutulmaması gereken mesele aynı kanunun 4. maddesi açıkça ‘Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde…. İzin verilir” denilmesidir. Mevcut plan değişikliğinde böyle bir kamu yararı ve zaruret durumundan bahsetmek mümkün değildir” dedi.

Dini tesis, eğitim tesisi gibi adlarla başlayan projelerin kamu yararı ve ihtiyacı gerekçesiyle yapılacağı belirtilse de ilk fırsatta ormanlık alanlarının ranta açılma ihtimalinin olduğunu kaydeden Demir, “Orman vasfında bulunan arazinin zaten kayalık olduğu gerekçesiyle gözden çıkarılma ihtimali oldukça tehlikelidir. Kayalık, makilik yerlerin de ekosistem açısından önemi unutulmakta, doğa yok edilmektedir. Projede yer alan dini tesis gibi tesisler ormanlık alanları ranta açmanın ilk adımı olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

Demir, kanuna aykırı bir şekilde yürürlüğe giren yönetmelikte ibareleri görülen ‘Lokanta, pansiyon, akaryakıt istasyonu, dini tesisi alışveriş ünitesi’ gibi tesislerin kurulmasının da kaçınılmaz olacağını belirterek, bölgede boş alan olmasına rağmen orman vasfındaki araziye göz dikilmesinin mevzuata aykırı olduğunu ifade etti.

"DOĞA TALANINA KARŞI MÜCADELE EDİLMELİ"

Söz konusu planın orman alanı dışına çıkarılmadığını ve halen orman vasfı olan bir yerin ranta açıldığını ifade eden Demir, “Toplumsal direncin oluşmamasından dolayı maalesef mahkemelerin de önlerine gelen davalarda kamu yararı ilkesini bertaraf edecek kararlara imza atması, geleceğimizi yok ediyor” diye belirtti. Demir, akla, bilime, kanunlara ve Anayasaya aykırı bu uygulamalar karşısında mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bizi kahreden, doğayı talan eden düzenlemelere karşı mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu.