Haber Merkezi

Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Yenişehir Belediye Meclisi Üyesi Abdurrahman Yıldız, Manavşı Kalesi ve çevresinin derhal korumaya alınması gerektiğini açıkladı.

Yenişehir İlçesine bağlı, Değirmençay Mahallesindeki Manavşı Kalesi’nde incelemeler yapan Yıldız, “Tarihi değerlerimizden bir yapı. Ama yapı dediğimize bakmayın aslında ilk bakışta dağın tepesinde bir höyüğü andırıyor. Belli ki, uzun yüzyıllar boyu el değmediğinden toprağın altında kalmış, üzeri makilik orman ile kapanmış. Ama elinizle bile kazsanız tarih fışkırıyor topraktan.

“HAMASETTEN NASİBİNİ ALMIŞ”

Manavşı Kalesi aslında Değirmençay’lılardan başkasının bek bilmediği bir tarihi değer. Ülkemizin genel politik atmosferi, biliyorsunuz. Sabahtan akşama kadar ‘yerlilik, millilik, ecdat ve ecdadın yarattığı değerler’ diye diye hamaset, akşamdan sabaha kadar ise ne kadar yerli ve milli değerler varsa, ecdattan kalan ne varsa yağmalama pratikleri. Maalesef Manavşı kalesi de bu hamasetten nasibini almış.

Dediğim gibi Manavşı kalesini kentimizde pek kimse bilmiyor. Zaten ulaşmakta epey meşakkatli. Ama ulaştığınızda öyle güzel bir manzarası, havası var ki, insan oradan aşağıya inmek istemiyor. Tüm bunlara rağmen Manavşı kalesini iki grup insan çok iyi biliyor.

“HER YERİNİ DELİK DEŞİK ETMİŞLER”

Birincisi; Ulaşma zorluğundan ve gözlerden ırak olmasından kaynaklı, tabi ki bir de kamu kurumlarının ilgisizliğinden kaynaklı, kaçak hazineciler, kazıcılar yani. Onlar öğrenmişler kalenin yerini ve her yerini delik deşik etmişler. Neredeyse kalede kazılmadık, tünel açılmadık yer kalmamış, bayağı profesyonelce ekip halinde kazılmış. Hatta kazıcılar merdivenlerini, kovalarını bile almadan gitmişler.

İNŞAAT YAPMAYA BAŞLAYANLAR VAR

Burayı bilen ikinci grup ise, imarcılar. Yani sit alanı içerisinde ve çevresinde inşaat yapmaya başlayanlar. Yaptığımız küçük araştırma neticesinde bu bölgede ki, köyden uzaklığı takribi 8-10 var. Değirmençay köy belediyesi iken bir kısım imar uygulamaları yapılmamış. Anıtlar kurulu gibi yerlerden gerekli izin alınmamış. Hatta belki yazışma bile yapılmamış. Bütün alan sit alanı olmanın dışında çok verimli meralardan, tarım arazilerinden ve ormanlardan meydana geliyor. Belli ki, bu kurumların hiçbirine haber verilmemiş. Hemen kalenin dibinde bulunan on-on beş çadırdan da anlaşılacağı üzere yoğun miktarda Yörük ve hayvanları var, hiç dikkate alınmamış.

“YAĞMA MEŞRU HALE GELİYOR”

Tek düşünülen şey ise, bir kısım para pul sahibinin, ilgili yerde bulunan binlerce yıllık kültürü ve yaşamı dikkate almadan kendilerine, belki de yılın sadece 15-20 günü yazlık yapacakları bir alan yaratmak. Mal, mülk, mevki sahibi olununca kendilerinden önce binlerce yılda oluşturulmuş değerlerin hiçbir önemi kalmıyor. Yağma meşru hale geliyor.

Sonuç olarak Manavşı kalesini de yağmaya kurban ettirmeyeceğiz. Bunun için öncelikle yöre halkının ve Yenişehir’li komşularımızın duyarlı olması gerektiği biliniyor. Bu konuda Değirmençay köyünde gerekli bilgilendirme çalışmalarını yapacağız, köylülerle hasbihâl edeceğiz, aslında başladık. İkincisi ve bence en az birincisi kadar önemli. Kendimizde kurulu, faaliyet gösteren başta Şehir Plancıları Odasının, Çevre Mühendisleri Odasının, Mimarlar Odasının kuruluş amaçlarına uygun olarak, bir Demokratik Kitle Örgütü olarak, bir meslek örgütü olarak konuya gerekli hassasiyeti göstermeleri gerektiğine inanıyoruz. Yani burada yapılan kaçak imarın önüne hep birlikte geçelim diyoruz. Burayı bir tarihi değer olarak, turistik bir değer olarak, mera olarak, tarım arazisi olarak, orman olarak koruyalım istiyoruz” diye konuştu.