Haber Merkezi

Türkiye’deki limanlar içerisinde işlem hacmi ile ilk 3’te yer alan Mersin Limanı’nda ki işletici firma MIP’in keyfi tarife artışları ve yeni uygulamalarına tepkiler sürüyor. Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği AŞ’ye (MIP), karşı ses yükselten kent, firmayı hedef alarak, son bir yıl içinde sıkça yapılan tarife düzenlemelerine isyan etti.

“TÜRKİYE’YE GELEN GEMİLERİN YÜZDE 6,9’U VE TAŞINAN YÜKÜN YÜZDE 8,7’Sİ MERSİN LİMANI’NA AİT”

Yüzde 90’ı yabancılara ait MIP yönetimine son tepki Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ö. Abdullah Özdemir’den geldi.

TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin mal bazında dış ticaretinin 2024 yılında 605 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Özdemir. “Bu malların miktar olarak yüzde 86’sı, değer olarak ise yüzde 55’i deniz yoluyla taşınmıştır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı istatistiklerine göre, 2024 yılında ülkemize 21 bini Türk bayraklı, 39 bini yabancı bayraklı olmak üzere toplam 60 bin gemi giriş-çıkış yaparak, ihracat ve ithalat amaçlı 917 milyon ton yük taşımıştır. Bu gemilerin yüzde 6,9’u ve taşınan yükün yüzde 8,7’si Mersin Limanı’na (MIP) aittir” dedi.

“MERSİN LİMANI, DÜNYADAKİ 403 LİMAN ARASINDA 77’NCİ SIRADA BULUNMAKTA”

Mersin Limanı’nın, Lloyd’s tarafından açıklanan 2024 yılına ait “Dünyanın İlk 100 Limanı” listesinde de yer aldığını anımsatan Başkan Özdemir, “Ayrıca, Dünya Bankası tarafından yayınlanan ve limanları özellikle gemilerin limanda kalış süresi temelinde verimliliklerine göre sıralayan Dünya Konteyner Limanı Performans Endeksi (CPPI)’ne göre Mersin Limanı, 403 liman arasında 77’nci sırada bulunmaktadır. Endeks değerine göre, Mersin Limanı 2023 yılına kıyasla en fazla gelişme kaydeden üçüncü liman olmuştur” diye konuştu.

MIP’E, LİMAN KULLANICILARIYLA KOORDİNASYON İÇİNDE ÇALIŞMA ÇAĞRISI

Mersin bir liman kenti olduğunun altını çizen Ö. Abdullah Özdemir, açıklamasını şöyle sürdürdü; “İlimiz ekonomisinin en önemli sacayaklarından biri Mersin Limanı’dır. Limanımızın, dünyanın en saygın kurum ve kuruluşları tarafından açıklanan listelerde yer alması hepimiz için bir gurur kaynağıdır. Bu başarının sürdürülebilir olması ise iş dünyası olarak en büyük temennimizdir. Sürdürülebilirliğin ön koşulu, liman işletmecilerinin liman kullanıcılarıyla koordinasyon içinde çalışması; ihracatçılarımızın, ithalatçılarımızın ve limanla bağlantılı tüm paydaşlarımızın rekabet gücünü artırarak ilimizin büyümesine ve kalkınmasına katkı sağlamasıdır.

“YENİ MALİYETLER REKABET GÜCÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEMEKTE”

Buna karşın, son bir yıl içinde sıkça yapılan tarife düzenlemeleri doğrultusunda uygulanan fiyat artışları; Ağustos 2023’ten itibaren ücretli olarak yeniden başlatılan, limandaki sıkışıklık sorunu çözülmüş olmasına rağmen sürdürülen yanaşma penceresi uygulaması; 10 Şubat 2025 tarihi itibarıyla başlatılan ve alıcı veya yükleyiciden kaynaklanan bekleme ya da gecikmelerin ‘posta bekleme tarifesi’ yerine ‘fuzuli işgal’ olarak nitelendirilmesi ile bu kapsamda tahakkuk ettirilen fuzuli işgal ücretinin acentelerden tahsil edilmesi gibi uygulamalar, operasyonel süreçlerde verimliliği artırmak yerine azaltmakta; liman kullanıcıları açısından hem önemli bir maliyet unsuru olarak rekabet gücünü olumsuz etkilemekte hem de hukuki açıdan sakıncalar doğurabilmektedir.

“FİYAT TARİFELERİ YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ”

Mersin Limanı, yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli limanları arasında yer almaktadır. Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasında bir ticaret köprüsü görevi üstlenmektedir. Limanımızın küresel ölçekte elde ettiği başarılar bizleri ne kadar memnun ediyorsa, aynı memnuniyeti liman işletmecileriyle iş birliği içinde maliyet kalemlerinde de görmek istemekteyiz. Bizlerin limana sahip çıktığı gibi, liman da iş dünyası temsilcileri olarak taleplerimize sahip çıkmalıdır. Bu doğrultuda beklentimiz, liman kullanıcılarıyla istişare edilerek ve tüm paydaşlar için mağduriyet yaratmayacak şekilde, Mersin Limanı’nda uygulanan fiyat tarifelerinin yeniden değerlendirilmesidir.”