13:18   ÇUKUROVA FUAR MERKEZI GELIYOR   13:17   EMEKLI HAKKıNı ISTIYOR   13:16   PATRONLARDAN MESLEKI EĞITIM ÇAĞRıSı   13:14   SOLI, ARKEOPARK OLURSA MILYONLARCA TURIST GELIR   11:01   MERSIN’IN 12 PROJESINE SıFıR LIRA YATıRıM!   11:00   AKİB IHRACATıNı ARTTıRDı   10:59   ‘BU KANUN TEKLIFI HALKı, ÇIFTÇIYI, DOĞAYı KORUMUYOR’   10:52   FINALDE GURURLAR MERSIN’I TEMSIL EDECEKLER   10:51   BOCCE ŞAMPIYONASı’NDA ERDEMLI’YI TEMSIL EDECEK   10:47   ŞAMPIYONLUĞU ILE AILESINI MUTLU ETTI   10:02   ARANAN ŞAHıS JANDARMA TARAFıNDAN YAKALANDı   10:01   DÜNYA SAĞLıK HARITASıNDA BIR BAŞARı DAHA   16:33   ‘MERSIN’DE ZEYTINLERI KESMEK IÇIN MAHALLEYI YOK EDIYORLAR’   16:33   YÜKSEK FIYATLAR 2B HAYALLERINI GÖLGELEDI!   16:33   TZOB’DAN MERSIN ÇıKARMASı   16:32   TOKİ’DEN MERSIN’DE 5 BIN KONUTLUK YENI PROJEYE    16:32   ‘MERSIN’DE TEKSTIL SEKTÖRÜNÜN GÜCÜNÜN DE IHTIYAÇLARıNıN DA FARKıNDAYıZ’   16:32   MERSIN OSB’YE ÇINLI HEYETTEN ÖVGÜ    16:31   KADıN CINAYETINE MAHKEMEDEN INDIRIM YOK!   16:31   MSK’NıN AVRUPA YOLCULUĞU BAŞLıYOR  
 
   
 
‘Mersin’de zeytinleri kesmek için mahalleyi yok ediyorlar’

Mersin’de geçimini zeytinden sağlayan köylünün, üretim yaptığı alan tapuda ormana kayıtlı olduğu için mağdur edildiğini söyleyen Milletvekili Dinçer, içinde okul, cami, ev olan yerleşim yerlerinin yıkıldığını, ağaçların kesildiğini söyleyerek, “Buna dur dememiz lazım” dedi.

 

Tarih : 2 Temmuz 2025 Çarşamba 16:33

HEDİYE EROĞLU

 

TBMM Genel Kurulu'nda İklim ve Maden Kanunları ile ilgili konuşma yapan CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer de, iktidara sert eleştirilerde bulundu. Mersin’de zeytin ağaçlarının kesimi için mahallenin yok edildiğini söyleyen Dinçer, meclisi  bu uygulamaları durdurmaya çağırdı.

 

“TALANI KONUŞMAK ZORUNDA KALMAKTAN ÜZGÜNÜZ”

İlk olarak Zeytin Yasası ile ilgili partisinin grubu adına söz alan Dinçer, “Konuştuğumuz konulara bakılırsa bugün konuşulacak konu bunlar değil esasında. Halkın yoksulluğu, efendim, öbür tarafta insanların geçim sıkıntısı içerisinde çabaladığı durumlar var iken maalesef ülkemizde de böyle gerek madenlerin gerek zeytinliklerin talanıyla ilgili görüşme yapmak zorunda kalıyoruz. Bu konuda da gerçekten üzgünüz” dedi.

 

“İKTİDAR 86 YILDIR KİMSENİN DELEMEDİĞİ ZEYTİN KANUNU’NU DELMEK İSTİYOR”

Zeytin Kanunu’nun 1939'da çıktığını anımsatan Talat Dinçer, o tarihten günümüze 86 yıldır kimsenin kanunun delemediğini söyleyerek, Ama gördüğümüz kadarıyla iktidar bunu delmek istiyor. 8 defa delmek için uğraştılar ama halkın büyük tepkisini görünce geri çektiler. 2022'de bir yönetmelik yaptılar, yönetmelikle delelim diye, sağ olsun onu da Danıştay iptal edince bu yıl tekrar yine Zeytin Kanununu getirip bu kanunu delmek için mücadele ediyorlar.

Zeytin herhangi bir ağaç değildir. Zeytin ölümsüzlüğün simgesidir. Zeytin, barışın simgesidir. Zeytin, o bölgedeki insanın yaşam kaynağıdır, tarihidir, geçmişidir; bunu böyle kesip atamazsınız. Evet, Mersin'de zeytinlikler talan ediliyor, zeytinlikler kesiliyor, odun yapılıyor veya taşınma bahanesiyle sürekli bir yerden bir yere aktarılmaya çalışılıyor. Bu son derece yanlış bir şeydir. Zeytin üretmeyenler bilmez; zeytin taşımayla tutmaz. Yeni ektiğiniz bir zeytin on senede meyve verir. (CHP sıralarından alkışlar) Taşıdığınız zeytinin kökleri bağından koptuğu için bir yere nakledilir, sadece yeşilliği kalır, on senede gene meyve vermez ama tutturdular ‘bu zeytinler meyve verir, taşınır’ diye. İşte Maden Kanunu'nda önümüzdeki hafta yine göreceğiz, coğrafi işaretle adrese teslim alanlar şirketlere peşkeş çekiliyor. Tarihte görülmemiş bir şey yani böyle bir şey olmaz, buna bizim izin vermememiz lazım. Yani düşünün ki -önümüzdeki hafta gelecek- yahu, yolları verdik, köprüleri verdik, hastaneleri verdik, şimdi zeytinlik alanlarımızı adrese teslim şekilde büyük şirketlere vermek için mücadele ediyoruz” diye konuştu.

 

“LİMAK İLE İÇTAŞ PARA KAZANSIN DİYE Mİ ÇALIŞIYORUZ?”

TBMM’de 86 yıldır görev yapan milletvekillerinin, iktidarın, muhalefetin bugüne kadar kanunun delinmesine izin vermezken şimdi ne olduğunu soran Milletvekili Dinçer, “Ne oldu da şimdi izin vermeye çalışıyoruz yani Limak ile İçtaş para kazansın diye mi vermeye çalışıyoruz?

 

“MERSİN’DE ZEYTİNLERİ KESMEK İÇİN MAHALLEYİ YOK EDİYORLAR”

Öbür taraftan, Mersin'deki o köylüler geçimini zeytinden karşılıyor. Ya, mahalleyi yok ediyorlar, mahalleyi. Sırf tapuda ormana kayıtlı diye içinde okulu olan, camisi olan, evi olan yerleşim yerini yıkıyorlar. Ağaç koymadılar kesmedik, hepsini odun yaptılar. Ya, bunlar olmaz değerli milletvekilleri. Bunlara bizim burada, halkın sesi isek eğer, halk adına kesinlikle bu uygulamaya bir son vermemiz lazım, dur dememiz lazım” şeklinde konuştu.

 

“İKLİM KANUNU’NDA İKLİM DIŞINDA NE ARARSANIZ VAR”

Ayrıca İklim Kanunu ile ilgili de, “İçinde iklim dışında ne ararsanız var” diyen Dinçer, kanunun adının da aslında ulusal emisyon ticaret sistemi olması gerektiğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 2021 yılında çok büyük bir yükümlülüğün altına girerek Paris Anlaşmasına imza attığını ve akabinde ‘2053 yılı sıfır emisyon’ hedefi belirlediğini anımsatan Dinçer, “Bununla ilgili 2022-23 yıllarında Bakanlık tarafından ciddi olarak ortaya bir rapor çıkarılmış, o dönemde bunun bir kısmı kamuoyuyla da paylaşılmıştı. Mecliste 860 sayfalık bir öneri paketi sunulmuştu. Ama o teklifin içerisinde Meclisin çalışmalarından bir tane bile öneri yok.

 

KANUN TEKLİFİ ÇELİŞKİLERLE DOLU

Teklife şöyle genel olarak baktığımızda, teklifin içerisinde doğa yok, orman yok, su yok, toprak yok, canlı yaşam yok, yerel idareler yok, STK'ler yok, halk yok. E, bütün bu kesimlerin olmadığı böyle bir kanun teklifinden Türkiye ne fayda görebilir ki? Bunların hiçbiri yok. Öbür taraftan, bakıyoruz, kömürden çıkış hedefi yok yani bir taraftan ‘fosil yakıtlardan uzaklaşacağız’ diyoruz, bir taraftan da ‘Maden Kanunu'nu getiriyoruz, oraya 400 bin hektarlık alandan sırf 3 tane firmaya kömür sağlayacağız’ diye 400 bin hektarlık alanı tarumar ediyoruz yani ikisiyle çelişen çok farklı bir kanun teklifi.

E, fosil yakıtlar ve termik santraller için herhangi bir azalım yükümlülüğü yok;  karbon yutak alanlarının korunması öngörülse de orman, mera, tarım alanlarını koruyacak, amaç dışı kullanımı engelleyecek mevzuat değişikliklerine dair herhangi bir düzenleme yok; iklim krizinin sağlık üzerindeki etkileri ve bununla mücadeleye dönük düzenleme yok; toplumsal bilinç, eğitim ve destek mekanizmaların hiçbiri yok; bütüncül bir sistemden uzak yani ortada Çevre Kanunu, Enerji Verimliliği Kanunu, Belediye Kanunu gibi bütün bu kanunları bütünleyebilecek  bir yapı yok; finansal destekler yatırımcılara yönlendirilirken iklim krizinden etkilenen dezavantajlı kesimlere yönelik hiçbir mekanizma yok.

 

“YASANIN İÇİNDE ÇEVREYİ KİRLETENLERİN KORUNMASI VAR”

Peki, ne var biliyor musunuz bu kanun teklifinin içerisinde? Çevreyi korumak yerine çevreyi kirletenlerin korunması var en başta; karbon piyasası ve emisyon ticareti var; yetersiz cezalar var; küçük KOBİ'leri yok ederken büyük holdinglerin üretimine devamını sağlayan hükümler var. Şimdi, öyle bir ceza sistemi kurulmuş ki büyük fabrikalara keseceğiniz ceza 50 bin de olsa 50 milyon da olsa onlar için çok küçük bir rakam ama öbür taraftan KOBİ'lerle ilgili yapacağınız işlemde onlara keseceğiniz ceza o işletmenin sonu demek; böyle de bir çelişki var burada. Öyle bir şey yaratmışlar ki bu cezalardan oluşan, nereye harcanacağı belli olmayan, şeffaf olmayan gölge bir bütçe çıkıyor ortaya. Bu bütçe nereye harcanacak, kime harcanacak, nasıl harcanacak bu da belli değil. Demek ki maalesef gölge bir bütçe oluşturacaklar, diledikleri yere oradan da harcama yapacaklar gibi bir durum var.

 

YEREL YÖNETİMLER VE ODALAR YOK”

Ayrıca ne var biliyor musunuz? Tüm yetkileri merkeze taşıyan merkeziyetçi bir sistem kurmuşlar. Yani içinde belediyeler yok, yerel idareler yok, bu işte söz sahibi olabilecek odalar yok, hiç kimse yok. Tamamen bütün yetkiyi merkeze toplamışlar, merkezde oluşturdukları bir komisyon marifetiyle bu işleri gerçekleştirecekler. Durum böyle görünüyor.

Bu kanun teklifinin bizim ana komisyonumuz olan Sanayi Komisyonunda görüşülmesi gerekiyordu, Plan ve Bütçede görüşülmesi gerekiyordu ancak maalesef hiçbir komisyonda görüşülmeden de direkt Genel Kurula getirdiler, buraya, önümüze koydular. Yani bu kanundan ne yarar bekleriz, bu kanun kime ne fayda sağlar? Onun da takdirini Türk halkına bırakıyorum” dedi.






Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır.

 
 
 

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
yukselhaber.com © Copyright 2020-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA