Haber Merkezi

Tarsus tarihi ve kültürü üzerine çok sayıda kitabı bulunan ve geçtiğimiz aylarda aşçı olan babası anısına “Tarsus Mutfağı ve Hakkı Usta Yemekleri” ve “Tarsus Kahvehaneleri” adlı kitapları yayınlanan Uğur Pişmanlık, bu kez bir felsefe kitabıyla okur karşısına çıkıyor.

Uğur Pişmanlık, “Aratos Felsefe Defteri/ Bir Felsefe İşçisinden Notlar” kitabını ve kendi felsefe yolculuğuna dair, felsefenin hem bir düşünüş hem de yaşayış tarzı olduğunu belirterek, “Karl Jaspers, ‘Felsefe yolda olmak demektir’ diyor. İşte benimde felsefe yolculuğum ilk gençlik yıllarında sosyalist siyasetle başladı. Devrimci mücadele içerisinde kendimizi geliştirmenin en iyi yolu okumaktı. Örgütlü mücadelenin pratiği içinde koştururken kitap okurduk. Benim bu okuma serüvenimde şiir, öykü, roman gibi edebi okumaların yanı sıra politik kitaplar 1970’lerin olmazsa olmazı idi. Üstelik o yıllarda hararetli tartışmalar politik kitaplar üzerinden yapılırdı.

Bu okumalarımın bir başucu kitabı da Georges Politzer’in ‘Felsefenin Temel İlkeleri’ adlı yapıtıydı. Böylece felsefenin alanına girmiş oldum. Felsefe bir merakla beni sardı, içine çekti. Elbette bu okumalarımızı besleyen ve içinde yaşadığımız dünyayı ve ülkeyi pek çok yönüyle anlamamızı sağlayan başka kitaplar da vardı.  Bütün bu okumalar, felsefi düşünce ile iç içeydi.

O yıllarda felsefe yolunda başlayan yolculuk şimdiki zamanlarda felsefeye yönelik ilgimi sadece kendim için değil, felsefenin toplumsallaşması için pratik bir çabaya yönelerek devam etti.

Bu kitap, bir felsefe işçisi olarak tuttuğum felsefe defteri ve notları ile kendimce yazdığım ve çoğunun Aratos Felsefe Dergisi ile çeşitli dergilerde yayınlanan felsefe yazılarımdan oluşuyor” diye konuştu.

KİTAP FİLM OLDU

Uğur Pişmanlık, felsefeye yönelik ilk ciddi çabasının yazdığı ‘Antik Çağ’da Tarsuslu Filozoflar’ kitabıyla olduğunu ifade ederek, ‘Arkeoloji ve Sanat Yayınları’nca basılan bu kitap ayrıca tarafımdan senaryolaştırılırak ve yardımcı yönetmenliğini de yaptığım ‘Antik Çağ’da Tarsus ve Felsefe’ adıyla belgesel film olarak çekildi ve 2010’da İz Tv’de yayınlandı.

Bu arada 2004 yılından beri de Aratos Felsefe Dergisini yayınlıyordum. ‘Antik Çağ’da Tarsus ve Felsefe’ filminden sonra Anadolulu diğer filozofları konu alan belgesel filmler çekerken, Aratos dergisi üzerinden de bir yandan yayıncılık yapıyor ve kitaplar yayınlıyorduk. Şu ana kadar yayınladığımız 70 kitabın 12’si felsefe üzerine.

Öte yandan Aratos Buluşmaları adıyla başlayan söyleşilerimiz daha sonra önce Aratos Felsefe Günleri şeklinde başladı. Sonraları Tarsus Belediyesi ile 3 kez yaptığımız Tarsus Felsefe Festivali’ne dönüştü. Benzer bir etkinliği de Mersin Büyükşehir Belediyesi (MBB) ile 2 kez Aratos Felsefe Sempozyumu gerçekleştirdik.

Felsefe okumaları ve kendi çapımda, karınca kararınca felsefe yazmaların yanı sıra yukarda sadece bir kısmını andığım felsefe çabalarına giriştim. Bu yoğun çabalar içinde kendimi bir felsefe sever ya da felsefe dosttu olmanın ötesinde bir felsefe işçisine dönüştüm.

Bir felsefe işçisi olarak yaşadığım kent Tarsus’u ve bu kentin insanlarına felsefeyi taşımaya, felsefenin toplumsallaşmasına ve aydınlanma çabası içine girdim.

Sanıyorum bu çabaların sembolik bir karşılığı, Türkiye Felsefe Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Ioanna Kuçuradi tarafından felsefeye ve felsefenin yaygınlaşmasına katkılarımdan dolayı bana bir ‘Teşekkür Plaketi’ verilmiş olmasıdır. ‘Aratos Felsefe Defteri/ Bir Felsefe İşçisinden Notlar’ adlı kitabım da bütün bu deneyimlerin ışığında yazdıklarımdan oluşuyor” dedi.