HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Erdemli ilçesi Ayaş Mahallesindeki yazlık evinde ayrılmak istediği erkek arkadaşı öğretmen M.O. tarafından katledilen matematik öğretmeni Derya Demir cinayetiyle ilgili dava başladı. Mersin Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Demir’in babası Mahmut Demir ve oğlu, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukatlar ve birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi de katıldı.
Baro Kadın Hakları Merkezi davaya müdahil olma talebinde bulunurken mahkeme heyeti bu talebi kabul etmezken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davaya müdahilliğini ise kabul etti.
KATİL ZANLISI M.O: “VİCDANIM RAHAT”
Duruşmaya SEGBİS sistemi aracılıyla katılan tutuklu sanık M.O, mahkemede Derya Demir’i öldürmediğini öne sürerek, “Tartışma sırasında eline bıçak aldı, bıçağı bırakması için aramızda boğuşma oldu o sırada bıçak boğazına saplandı. Bıçak onun elindeydi. Vicdanım çok rahat” diye savunma yaptı.
“KIZIMLA PARASI İÇİN BİRLİKTE OLDU”
Baba Demir ise, “Kızım çok iyiydi, küfür etmeyen bir insandı. Kızımla parası için birlikte oldu. Kızımı bir sömürü aracı olarak kullandı. Zaman zaman kızımdan para aldı. Olaydan sonra kapıyı üzerine kilitleyip kaçmış, Şikayetçiyim en ağır cezayı almasını istiyorum” diye konuştu.
“BİR KADIN ÖLDÜ BİN HAYAT SÖNDÜ”
Duruşma sonrası sivil toplum kuruluş temsilcileri Adliye önünde kadın cinayetlerini proteste etti. “Bir kadın öldü bin hayat söndü” yazılı siyah bir pankart açan ağırlıklı kadınlardan oluşan grup, Derya Demir’in fotoğraflarının yer aldığı dövizler açarak, adalet çağrısı yaptı.
“TELAFFUZU BİLE BİZE AĞIR GELEN BİR VAHŞET”
Burada bir açıklama yapan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Gülce Dida Çavdar, “Telaffuzu bile bize ağır gelen bir vahşetle; 25 Ağustos'ta Mersin'de matematik öğretmeni Derya Emir, öğretmen sevgilisi tarafından "ayrılmak istediği için" bıçaklanarak öldürülmüştür. Yakınlarına başsağlığı ve metanet diliyoruz. Ne yazık ki kaderi Derya Emir ile benzer yüzlerce Derya var.
Eğitimli kişiler arasında yaşanan bir tartışmanın bile kadın cinayetiyle sonuçlanması; ülkemizde kadın şiddetinin geldiği durum açısından vahim ve ürkütücüdür. Bu cinayet bize kadına karşı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın geldiği son noktayı acı bir şekilde göstermektedir.
KONU ‘KADIN’ OLDUĞUNDA SOSYAL, EKONOMİK VE EĞİTİM FARKI YOK!
Konu ‘kadın’ olduğunda sosyal, ekonomik ve eğitim farkının olmadığını görmek son derece rahatsız edici bir durumdur. Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artması sistemde birçok yanlışın olduğunu bize göstermektedir. Yetkililerin şiddetle mücadelede başarı gösteremediği bir sonuç olarak karşımızdadır. Sistemin kadını korumadığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanmadığı bir gerçektir. Ayrıca bunlar sadece devletin resmi kurumlarının mücadelesiyle halledilebilecek bir vakıa olmayıp tüm toplumun mücadelesini gerektirmektedir.
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak bu sabah itibariyle dosyaya katılma talebimizi bildirdik. Kadınlara yönelik her türlü şiddet, baskı ve ayrımcılığın önüne geçmek ve kadınların yaşam hakkını garanti altına almak için gerekli tüm adımlar atılmalıdır. Mersin Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de kadının insan haklarının sağlanması için mücadelemizi fedakârca sürdüreceğimizi ve kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi.
Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 24 Haziran 2025 tarihine erteledi.